GÖRÜYORUM GÖRÜYORUM..

26 Kasım

 Türk filmlerinden kısa bir replikle, konuya dikkat çekmek istedim. Özellikle ,Arabesk filmin de (1989) bir dönem insanların diline doladıkları sözdü. "Görüyorum, görüyorum."


 
Arabesk: Müjde Ar -Şener Şen (1989)
Resim Kaynak: tahinpekmez.org

         Gözlerimiz hayata açılan dünyamız, onları ne kadar koruyoruz?


İki olay nedeniyle size böyle bir yazı yazma gereği hissettim. İlki; büyük kızımın  -namı diğer patronun- gözüne yaptığı makyajı silerken yanlışlıkla göz içine makyajla karışık, temizleme solüsyonu kaçırmasıyla yaşandı. Gecenin ilerleyen saatlerinde ‘anne, gözlerim çok acıyor; açamıyorum.’ dedi. Gözüne baktığımda gözleri kanlanmış, küçülmeye başlamıştı. O kadar canı yanmış ki, üstüne ağlamaya başladı.
 Anne olunca; hemen çare üretmeye başlıyorsunuz. Rezene aklıma geldi. Küçük bebeklerde bile içiniz rahat kullanabileceğiniz nadir bitkilerdendir. Rezeneyi eviniz de bulundurun demeye getiriyorum.
 Rezeneyi bir güzel kaynattım. Ardından ılıttım. Bu arada onun elini yüzünü bir kere daha yıkadık. Yatırdım. ”Anne,gözlerimi açamıyorum.”-ağladığından gözlerinin acısı artmıştı.- diyordu. Yattığı yerde gözlerine temiz pamukla gözlerine kompres yaptım. En sonunda, rezeneli gazlı bezle; gözlerine tampon misali bıraktık. Biraz can acısı biraz nazımızla uyuyana kadar başında bekledim. Sabaha, o gözün içindeki tüm cerahat-irin- boşalmıştı. Sabaha yine rezene kaynattık, kompres yaptık. Yüzü gülüyordu, bizim patron “anne iyi ki rezene yaptın.” Dedi.


Resim Kaynak: sonhaber.nl
Bilgisayar başında kalmaktan gözlerimize ağrı girer.

  İkinci olayımızda kız arkadaşımın oğlu: ”Taylan”la yaşadık. Onlara gittiğim akşamüstü; annesine ”gözlerim acıyor.” diye sızlandı. Taylan da neredeyse elimde büyüdü. Kız arkadaşım: ”Akşama kadar oynuyorsun oynuyorsun; sonra da’ gözlerim acıyor.’ diye bana ağlıyorsun.” dedi. Ben de duruma el koydum. Çayı yeni içmiştik. Taylan’a: ”Çay  ılımıştır, git bir kaseye çay doldur, sonra da pamukla gözlerine kompres yap. Hadi bakalım.” dedim. Kız arkadaşım, önce ”Yapmasın, şimdi bir şeyler kırar. ” Ben: ”Kaç yaşına geldi; bırak yapsın.-bu sene 13 yaşına bastı- Kendi işini görmeyi öğrensin.“ dedim. Kız arkadaşım, ”evet, haklısın.”  diyerek; Taylan’a pamuğun yerini söyledi. Bizimki kaseyi getiriyor “bu olur mu?” biz kafamızı sallıyoruz. Makyaj temizlediğimiz disk pamuklardan getiriyor. Anlayacağınız oğlumuz da işi biraz yokuşa sürüyor.:) Annesi de ben de yorgunluktan çöktüğümüzden hiç oralı olmuyoruz. Taylan, yanımıza geldi. Pamukları ve çay kasesini yine de annesine verdi. Annesi pamukları çaya bandırdı; o da gözlerinin üzerine koydu. Arada: ”Kaç dakika kalacaktı? ” Ben: ”10 dakika.”  O: ”Kaç dakika kaldı?” Ben: ”2- 3 dakika geçti. 7 -8  dakika daha kalmalı.”

 Sonuç:

 Taylan, pamukları gözlerinden aldığından kendini iyi hissettiğini söyledi. Ben de yaşadığı göz ağrılarının sebebini –elinde tableti vardı.-bilgisayar başında çok fazla zaman geçirmekten kaynaklanmış olabileceğini söyledim. Bizimki iki kere şaşırdı.
 İlki çay kompresinin iyi gelmesi, ikincisi de gözlerinin bilgisayardan bu kadar etkilenmesi.
 Aslında, büyük- küçük  gerek işlerimiz gerekse internet dolayısıyla bilgisayarla çok fazla haşır neşiriz. Bilgisayar başında, fark etmeden saatlerce durduğumuzdan; dikkatimizi ona verdiğimizden: Gözlerimizi bile kırpmıyoruz.!
 Doğrusu gelecek yıllarda; gözlerimizle ilgili yaşayabileceğimiz sorunların artışından endişe ediyorum!
 Konuyu toparlamam gerekirse;
Bilgisayar başında durduğumuz süreyi fark etmemiz, gözümüze toz kaçtığında –rüzgarlı havalarda yaşanan en çok yaşadığımız durum.- kızım gibi göze makyaj kaçtığında:
                                   
                                      Resim Kaynak: yasamca.net
 
 ELİMİZİN ALTINDAKİ BİTKİLERDEN FAYDALANALIM.
Peki nedir bu bitkiler?


                                            rezene
*Rezene
*Çay




*Papatya
*Gül
*Patates –Aslında bunu kaynak yapanlar çok iyi bilir-
*Aynı sefa.
 DOĞA; bize çok cömert. Biz de doğayı hem koruyalım hem de onun sırlarını öğrenelim.
  Son dönemlerde yaşanan “ORMAN YANGINLARI” birer cinayet. Kendimize yaptığımız en büyük kötülük; bize ait olana sahip çıkamamak!
 Hatırlayın:
DOĞA, BİZ OLMASAK DA  DEVAM EDEBİLECEK BİR GÜÇ!
BİZ, DOĞA OLMADAN ELİMİZDE TEKNOLOJİ DE OLSA BİR HİÇİZ.
Herkese sevgiler..
 NOT: Gençlerimiz görüntü konusunda çok hassas olduğundan fotolarını alamadım.








BENZER YAZILAR

11 yorum

  1. Ne güzel, faydalı şeyler paylaşmışsın, adeta evimin şifacısı oldun.Eline sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Doğanın bize sunduğu nimetleri ve iyileştiriciliği sizinle paylaşmayı seviyorum.:)Sevgilerimle.

      Sil
  2. Vallahi ne yalan söylim canım yazdığın bitkilerin yararından çok makyaj yapıyor olan bir kızının olması doğal olarak senin kaç yaşında olabileceğini düşünmekten yazıya veremedim kendimi . Daha 20 lerinde görünüyorsun vallahi. Maşallah diyorum Sakıncası yoksa yaşını sormak isterim sana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten mi???Çok şaşırttınız beni;38 yaşındayım.Teşekkür ederim.

      Sil
  3. Rezeneyi duymamıştım ama çay deminin mikrop kırıcı özelliğini biliyorum kızımın gözü çapaklanınca hemen geçirir..Geçmiş olsun :)

    Gözlerimizin kıymetini bilmiyoruz vesselam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler geçti,gitti. Kendi gözlerime de sık uyguladığım banyolardan birisidir:Rezene.

      Sil
  4. tamam tamam seeen alternatif doktorsuuun.
    :)
    ne güzel şeler becermişsin.
    ot doktoru de olabiler baaak.
    :)

    YanıtlaSil
  5. Rezene çayının göze bu kadar iyi geldiğini bilmiyordum.
    Teşekkür ederim...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet,geçen gün yine rahatsızlığımdan dolayı gözlerime yine uyguladım.

      Sil
  6. Harikasın canım , doğru şimdi hatırladım ben küçükken gözüm ağrıdığında annem çaya pamuk batırır gözümün üstüne bırakırdı :) Sen maşallah aktar gibisin neyin neye iyi geldiğini biliyorsun.
    Anlatımın da konunun kahramanları da çok şekerler.. Rezene çayını oğluma verirdik mama yerken gaz oluyor diye ilk defa o zaman rezeneyi duymuştuk. Doğadan çok kopuk yaşıyoruz:(
    Güzel paylaşım , teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun fark ettirmeye çalışıyorum. Doğanın bizi her şeye rağmen koruduğunu ve iyileştirdiğini bizim de ona aynı değeri vermemiz gerektiğini, nefesim yettiğince anlatmaya çalışıyorum. Başladığımız yerden devam edebilmek de çok önemli. Sevgilerimle, canım.:)

      Sil