Geçen bölümde, Uşak Arkeoloji Müzesin de: Karun Hazineleri'nden parçalar, Lidya insanlarının ne kadar süslü olduklarını görmüştük.
Antik Dünya da Lidya, şimdinin: Paris'idir.
|
Vitrindeki Tepelikler |
Yüzyıllar sonra, Anadolu'yu Türk'ler yurt edinmeye başlamıştır. Toprağın, havanın ya da suyun etkisinden olsa gerek, onlar da kullandıkları her şeyi süslemeye devam etmiştir.
Vitrindeki tepelikler ve cilbir denen fesin üstüyle çevresini tamamlayan süslerle; Uşak'lı kadınlar göz kamaştırmış. Onların hayatlarına gelin katılalım.
Uşak Kadınının Günlük Giyim Ayrıntıları
Günlük giyiminde bile gümüş kakma kemerleri kullanmışlar. Düğünlerde aşağıdaki gibi gösterişli süslerle donanmışlar.
|
Kemer Tokaları
Uşak da kızların çeyizine anneler neler işlemişler? Hep beraber bakalım. Elbette örtüler baş tacı. Mercan kırmızısı, altın ve gümüş simler dikkatimi çekti. Karanfiller ve lalelerle aşkın ebediyete kadar sürmesini dilemişler.
|
|
Mercan Kırmızı Örtü Uşak |
|
Uşak İşlemeleri |
|
Uşak Çeyiz İpek Peştemal |
İpek Peştemal, gelin çeyizinin önemli parçalarındandır. Gelin olurken, kızlara kırmızı kurdele ile birlikte giydirilirmiş. Sanırım, çocukluktan çıktın; 'artık evinin kadınısın.' duygusunu aşılamak için yapılan bir uygulamaydı.
|
Muska Kolyeler
Uğursuzluk ve nazardan korunmak adına bu üçgen parçalı kolyeler takılırdı. İçlerinde "Cevşen" bulunurdu. Bir kısmının içinde, aile büyüklerinden din adamı varsa -kendi el yazılarıyla- surelerden ayetler de yazardı.
|
|
Sultan Tepeliği |
|
Süslü Tepelik
İki tepelik de düğün de gelin olan kızlara takılır. Küçükken hayal meyal hatırlıyorum. Süslü Tepelik'teki ayrıntılara bakarsak; -benim düşüncem- gelin kızın nasibi gür, bereketi üzerinde taşıyan biri olsun niyetiyle yapılmış. Yukarıdan aşağıya para şeklindeki metaller, yağmur damlaları şeklinde sona eriyor. Yağmur, Anadolu da berekettir. Tek zinciri gözünüzün önüne getirin: Balık formuna dönüşüyor. İlginç detaylar...
|
|
Uşak Gelini |
|
Uşak Kadını Örtü Broşu
Ne kadar zarif, estetik kadın. Örtünse de kendi güzelliğinin devamı ve kaderinin açık olması için sembollerle sesini duyurmuş; işlemeleriyle de "Lidya"dan aldığı meşaleyi gururla taşımış.
"UŞAK: SÜSLÜ ŞEHİR" ünvanını hak ediyor. Lidya'dan Türkiye Cumhuriyetine baki kalan:
Süsü sevmesi ve onu büyük bir incelikle aşkla işlemesi olmuştur. Kim ne derse desin...
Herkese güzel haftalar dilerim...
NOT: Fotoğraflar "BANA" aittir. Kuzenimin makinesi, telefonları ve de fotoğraf düzenlemeyle bu hale getirebildim.
|
çok sevdim ben bu süslü şehri
YanıtlaSilgidip görmek lazım
teeşkkürler anlattıkların ve fotoğrafların için
sevgiler
Oy oy oy :)
YanıtlaSilNasıl güzel üstelik hepsi el işçiliği . Maddi değerlerini geçtim ben manevi değerler ne çok . Üstelik zamanın da kuşaktan kuşağa geçiyordu bunlar.
Yine çok güzel bir yazı olmuş canım :)
Ellerine sağlık.
Ben hikaye de istiyorum senden ama.
Hikayelerin çook güzel :)
Sevgili MaviAnne, bence de görmeli... İnşAllah yeni müzesi yapıldığında: Karun Hazineleri'nin tümü sergilenecek. Doğrusu çok heyecanlandım. Mayıs -Haziran Ayı civarı diyorlar. Asıl yerine taşındığında, İnşAllah görmek nasip olur.
YanıtlaSilUlubey Kanyonu da ; A.B.D de: Büyük Kanyon'la yarışır. Ziyaretin için teşekkür ederim.
Gülay'ım aynen dediğin gibi.. Maddi ve manevi değerleri çok büyük... İnşAllah, bizler de sonraki nesillere güzellikler bırakabiliriz.
Yakında hikaye gelecek ama görsel hazır değil...
Teşekkür ederim.
Uşaklı bir annenin kızı olarak ve Uşak'ı çok iyi bilen bir olarak çok beğenerek okudum. Eline sağlık...
YanıtlaSilPetek, hemşehrim ben esas müze kurulduğunda neler göreceğiz? Merak ediyorum. Teşekkürler:)
Silharika bir yazı daha.içim gitti bakarken.gümüşlere dibim düştü :) benim ülkemin her toprağında muhteşem hazineler var.ahh peşkeş çekilen çalınan hırpalanan yok edilen,kaçırılanları düşündükçe sinir oluyorum.kalemine sağlık perim.süpersin.
YanıtlaSilKesinlikle: Haklısın!
Sil