Renk ve kokularıyla hayatımızı hem süsler hem de
varlıklarıyla bizi neşelendirir. Kimden bahsediyorum:’ Çiçekler’ efendim.
Ne zaman sıkılsak, ortama göz atarız. Minicik yeşil bir
yaprak görünce tebessüm ederiz. Onun varlığı:’ Heyy. İyi olacak. Bak yanındayım.’
duygusunu yaşatır.
Çiçeksever Küçük Hanım |
Avrupa da çocuklara çiçek yetiştirmek ve doğaya sahip
çıkmak küçük yaşlarda öğretiliyor.
Bir dönem yapma çiçekler moda olup çevremizi sarsa da onlardan sıkıldık. Bir şeyler eksikti. Ne ruhları ne de canlılıkları vardı. Üstüne üstlük toz topladıklarından alerji sebebiydi .
Çiçek yetiştirenlerin “ince ruhlu” olduğu söylenir.
Çiçeklerle ilginiz yoksa garipsersiniz. On sene önceye kadar ben de öyleydim.
Tarihte saray ya da zengin aileler bahçelerde çiçek
yetiştirilmiş. Nedenleri: Suyun yokluğu, yiyecek üretiminin önceliğiymiş.
Fedakarlık yaparak çiçek yetiştiriyorsunuz. Çeşmeden birkaç kova daha fazla su
taşımak ve onun için bir alan yaratıyorsunuz.
“Kızıla Boyanmış Çiçekler” kitabının ilk bölümünde gül
seven bir kızın masalını anlatır. Onun istemediği bir gençle evlendirilmeye
çalışıldığında gülü sararıp solar. Okumayanlara tavsiye ederim. Sanırım, bana
ilham olacak birkaç konu çıktı.
Uşak gezisinde, sohbet ederken konu çiçeklere geldi.
Eniştem:’ Köy de çocukken bahçesinde gül olan,
dört ev vardı.’ dedi. Şaşırdım. Onlar da bana şaşırdı. ‘Köy yerinde
öncelik –bundan elli yıl öncesi- bostan ekip meyve yetiştirmek. Kışlık
hazırlamaktır. Su çıkmadığından her damla önem taşıyor.’ dedi. Gül olan
evlerden biri: Anneannemlerin eviymiş.
Çiçekçi Kız |
Çiçek yetiştirmek deyince, bir zamanların: ‘Çiçekçi
Kız’ aklıma geldi. Tuba Büyüküstünel oynuyordu. Patron’u, eskiden bu kız gibi
olacak; diye düşünürdüm. Şarkısı da ne güzeldi:
Çiçekçi kız bak bana
Sarı lira verceğim
Ben sana
Tak sepeti sen çık yola
…….
Yazıyı yazmak, nereden aklıma geldi. Şubat, mart ayları
saksı değiştirme, budama, aşılama için
uygun aylardır. Soğanlı bitki lale, sümbül de hemen dikebilirsiniz. Ben üç
hafta önce öyle yaptım. Zambak da diktim. İnşallah yerini sever.
Hayatıma biraz heyecan, biraz renk biraz da mutluluk ve
şans getirsin istedim. Bu aşka siz de katılın. Herkese sevgilerimle.
iki tane menekşem var. Ama bir gürleşiyor bir duruluyorlar. Bu aralar bakamadım :)
YanıtlaSilAma ben pek çiçek insanı değilim sanırım :(
Ama yine de ince ruhluyumdur :)
Çok öpüyorum canım. Yine muhteşem bir yazı olmuş :)
Çiçekler benim de evimin vazgeçilmezlerindendir. Ciddi anlamda da ilgi ve şefkat istediklerini çok iyi bilirim. Mesela onlarla konuştuğumda sanki daha güzel büyürler daha canlı açarlar. Su dan önce sevgi ve ilgiye ihtiyaçları vardır.
YanıtlaSilGül deyince ise ilk aklıma gelen sevgili babacığım olur. O diktiği gül fidanları kocaman olup her yaz rengarenk açarlar o göremez belki ama kokusunu ve güzelliklerini hissediyordur umarım...
Sevgili Juliette; ben de babanın o güllerin kokusunu hissettiğini düşünüyorum. Nerede olursak olalım; güzel şeyler sahibini bulur.
YanıtlaSilKeyif Kadını, biliyorum ince ruhlu olduğunu:) Menekşelerin yerini değiştir. İlk defa bakanlar için zorlu bir çiçek seçmişsin, anacımm:)
:)
SilVallahi en münasip yerdeler.
Benim ev soğuk. Petek üstünde ve hafif güneş alıyor...
Yerini şu kış günü değiştirmem resmen intihar demek :(
İlkbahara kadar dayansa babanemize veririm o diriltir.
Çok öpüyorum canım :)
güzel yazmışsınız. ben ve ailem de tam bir çiçek severiz. şimdi lalelerimizi bekliyoruz açsın diye.sevgiler...
YanıtlaSilHarika, olduğunda mutlaka fotoğraflayın. Hep beraber soğanların çiçeklenmesini bekliyoruz.:) Sevgilerimle.
SilBiliyor musun Safiye? Şu çiçeklere verdiğim emek ve maliyet ile bir çocuk daha büyütürdüm. Tam 20 yıldır evimden hiç eksilmediler. Onlar soldu ben aldım. Onlar sarardı ben aldım.Onlar kurudu ben aldım. Balkonum şu anda yaz balkonu gibi.Yani terk etmedi sevdan beni misali tam. Annem de çok meraklıdır ama ben bu aşk ta pek inatçı oldum! ya da yüzsüz oldum diyelim onlar beni terk etse de ben edemedim.İlk defa geçen sene bir gün artık okadar yoruldum ki bakımlarından (Balkonum çok büyük ve çiçek dolu) bütün saksılarımı ve çiçeklerimi kaldırdım sitenin bahçesine yollamak üzere...Ama oğlum okuldan geldi ve '' Anneeee, ne oldu eveeee?'' deyince çocuğun o güne kadar balkonu boş görmediğini fark ettim ve sevdaya devam dedim...Eline sağlık senin de...
YanıtlaSil:)) Aşk, bazen imkansızı sevmektir. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilannem sayesinde cicek aski bendede basladi. Evimde turkce isimlerini bilmedigim bir kac tane cok guzel cicegim var. Su an turkiyede tatildeyim esimin annesine biraktim onlari ve her konusmamizda ilk sordugum sey hamsterim ve ciceklerim nasil oluyor :) Cicek doga sevgisi cok farkli bence :)
YanıtlaSilFotograflariniz cok hos. mutluluk verizi
Sevgilerimle
Siz de hoşgeldiniz. İnşAllah güzel bir tatil olur. Teşekkür ederim.
Sil4 senelik orkidem bu sene bana küstü ve resmen kurudu. Şuan çiçeksiz kaldım diyebilirim. Bu post bana baharı müjdeledi resmen, eline sağlık:)
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş. Baharın yavaştan yolda olduğunu hatırlattığınız için de ayrıca müteşekkirim. Zira evde çok sıkılıyoruz biz..
YanıtlaSiltaşlar şimdi de çiçekler.
YanıtlaSilne güzel sağol ya.
sayende çevremi görüp farkında olabiliyorum.
koçtaşta sümbül soğanları 5 lira.
ama hemen ölüyolar.
sölesene napmak lazım.
:)
Sevgili Yulia, orkide hiç yetiştirmedim. Kendi evim -İnşAllah- tez zamanda olur; niyetlerimden birisi: Orkide yetiştirmek. Bence yeni bir çiçek almalısın.
YanıtlaSilAnne işte, evet: Bahar yakınımızda:)
Deeptone: Teşekkür ederim. O soğanlar, özel sera da yetiştirildiklerinden -küvözdeki bebek gibi- evde de aynı ortamları istiyor. Bir de anladığım sen hemen hemen olmuş yani bir çiçek açması kalmış şeklinde alıyorsun. Yani, nereden baksak çiçeğin ömrü: Bir hafta on gün kadar. Onun için yapabileceğin fazla bir şey yok.:S Ilık bir yerde tutmaya çalış. Soğanı atma, çiçek kurudu,diye. Buzdolabında sakla. Gelecek sene: Kasım da dik. Bir ihtimal, yeniden çiçeklenecektir.
Ben, soğanları dışarıdaki satıcılardan ya da bizim Ziraat Fakültesi'ndeki mühendis arkadaşlardan alıyorum.
piki o zaman tenk yu.
YanıtlaSil:)
Bitkilerin de bir ruhu var. Sevildiğini bilince hemen serpilip gürbüzleşiyorlar, hele ki yerini de sevmişse çiçek açıp ev sahibini gülümsetiyorlar.. Şimdi bakım zamanı.. anımsattığın için teşekkürler..
YanıtlaSilCanım ben de çok istememe rağmen düzgün bitki yetiştiremiyorum, zaman zaman başarısız oluyorum bu konuda. Ya çok döküyorum sularını diplerini çürütüyorum.. vs.. vs.. ama büyük hayranlığım var bunları güzel bir şekilde başaranlara..:) bu güzel paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilalaturka online alışveriş yazımda sormuştun ya türkçe ile ilgili. bak ama cevap verdim ordaaa :))))
YanıtlaSilÇiçek yetiştirmek güzel ve de heyecanlı bir uğraş dediğin gibi.
YanıtlaSilAncak bazı çiçekler ev seçiyor. Kocaman bir saksıda Japon güllerimiz vardı, şahane açıyorlardı.
Ev değiştirince yıllarca tek bir çiçek açmadılar ve vazgeçip açmayan salon çiçeklerine (bitkilerine) döndürdük işi maalesef..
Sevgili Zeugma ve Gooogook Handan sizi çok iyi anlıyorum. Yazıda da dediğim gibi onlar da bizim duygularımızı yansıtıyor.
SilSanırım, bize göre daha dürüstler. Ev de çiçek açmayabiliyor. Yerini sevmiyor, 'hak ettiğim bu değildi?!' diyor.
Salon çiçekleri de çiçek açmasalar da yanında olduklarını gösterebiliyor. 'Yıkılmadım, ayaktayım.' diyor. Benim Difenbahyam gibi:)
oldum olası severim çiçek yetiştirmeyi.senin gibi isim takar konuşur severim onları ama sebo rahat vermedi çiçeklerime birini kaybedince kayınvaldeme hediye ettim hepsini :( çok güzel ve keyifli bir yazı olmuş yine.kalemine sağlık perim.
YanıtlaSil