Millet olarak yeni bir dönem için sandığa gittik.
Sonuçları doğrusu merak ediyorum. Tabi, ondan da önemlisi hepimize hayırlı
olsun.
İktidar, hükmetmek ve sahip olmak kimisi için tutku
olsa da ateşten de bir gömlektir.
Nedense, Amasya Şehzadeler Müzesi’ni anlatmak içimden
geldi. Fotoğraflar üzerinden, size müzeyi gezdireceğim.
Amasya Kalesi |
Amasya şehri, Osmanlı’nın veliahtlarının yetiştiği
ikinci şehirdir. Birincisi: Manisa’dır. Haritada incelerseniz; doğunun kilit
noktalarından biridir.
Kul Mehabbet Şehzadeler Müzesi |
Müzenin, ikinci katına ağır adımlarla çıkıyoruz. Kandil
ışığı altında duvarlarda yazılı ayetleri, icazetname ve şiir tarzında belgeleri
görüyorsunuz. Mesela bu çerçevede: “Kul mehabeti vel mihneti…” diye giden bir
yazı var. Şehzadelerin okudukları kitaptan bir mesel olduğunu düşündüm.
Osmanlıcam yok; bir gün onu da öğrenirim. Belgelerin altına ne olduğuna ait
açıklayıcı bilgiler yazılsa iyi olur. Şiir mi, icazet mi, dua mı?
Kandil Işığında Şehzadeler Müzesi |
Kandil ışığında, tarihin derinliğine adım atıyoruz.
Sedef işli ayna; şehzadenin eğitime sadak ve oklarla başladığını anımsatıyor. Yan
duvarında, gençlik yılların da kılıç kalkan ile dövüştüğünü izliyoruz. Sonuçta:
Sultan olmak kolay değildir; kelle koltukta gezer. Yeniçeriyi de idare etmek
zorundadır; düşmana karşı güçlü durmalıdır.
Geçmişin Yansıması Şehzadeler Müzesi |
Kılıç Kalkan Şehzadeler Müzesi |
Sedef İşli Sandık -Şehzadeler Müzesi |
Sedef işli sandık, şehzadenin sevdiğine ait eşyaları
zamanında taşımış. Bir de özel şifreli namelerin saklandığı bir kasa.
İlerliyoruz…
Çini Duvar Panosu -Şehzadeler Müzesi |
Lale Stilize Edilmiş Çini Duvar Panosu |
Duvarın güzelliği sizi şaşırtıyor. Büyük çini
panolardan oluşmuş duvarda, Osmanlı’nın ana felsefesini hissediyorsunuz. Şehzade’ye: Allah’tan geldiğini, bir lütuf
olarak Osmanlı –Kayı boyundan- doğduğunu yine Allah’a döneceğini hatırlatmış.
İlk pano, lale ile stilize olmuş, ortasında yaşam ağacı –kayın ağacı-, üçüncü
pano da lale devam ediyor.
Büyük salonda; Amasya’da yaşayan şehzade ve sultanların
birebir kopyaları ile selamlaşıyoruz. Kim bilir, aralarında ne sohbetler,
atışmalar geçiyor? “Ey atam, zamanında mkeşke bunu böyle yapmasaydınız?” gibi.
Aralarında, masum bir ifadeyle Şehzade Mustafa bir başına düşüncelerde…
Gümüş Lokumluk- Şehzadeler Müzesi |
Kolaj Şehzadeler Müzesi |
Sedef işli sehpada ki gümüş lokumluk fısıltıyla
konuşuyor. Fatih Sultan Mehmet’e hediye edilmiş. Lokumluk: “Fatih Sultan
Mehmet’i, şehzade zamanından bilirim. Sürekli okur, çalışır ve talim ederdi ki
yemek yemeyi unuturdu. Lalası, enerjisi tükenip hasta olmasın diye, içime cevizli tatlı sucuklar, pestiller doldururdu. O zamandan belliydi, cihana hükmedeceği.”
Sırma yastıklı sedirler kurumlu bir halde başköşeye
geçmiş. “Hangisinin üzerinde hangi şehzade oturdu?” yarışması yapar.
Sultan Bayezid -Şehzadeler Müzesi |
İkinci Bayezid, önünde Kur’an-ı Kerim’le baş başa
kalmış. Kardeşi Cem için mi üzülüyor? Malum, Papa tarafından tutuluyor. Bir
Osmanoğlu esir! Amasya’da külliye yaptırtan, Osmanlı’nın evliya diye
tanımladığı padişahıdır. Döneminde kardeşi Cem yüzünden, fetihler durmuştur.
Ta ki, Şehzade Selim onu tahttan indirene kadar…
Tarih yolculuğunda, şunu fark ediyorum. İktidar, hümanistleri
sevmiyor. İktidar; aşk gibi sancılı ve
huzur vermiyor.
Yıldırım Bayezid - Şehzadeler Müzesi |
Koridorun sonunda, Yıldırım Bayezid ile karşılaşıyoruz.
Amasya, onun döneminde; Osmanlı toprağına gönüllü katılmış. Omzunun üstünden
ötelere bakmış. Osmanlı için ne hayalleri vardı!
Amasya Şehzadeler Müzesi’nde dikkatimi çeken nokta:
Yükselme döneminin şehzade ve sultanlarının olduğudur.
Şehzadeler, Amasya gibi merkezlerde çeşitli eğitimden
geçti. 1595’de, sancağa gidecek bir şehzade kalmayınca; Osmanlı devlet yönetimi
de yavaş yavaş zayıflar.
Kimi Yavuz Sultan Selim gibi tahta oturdu; kimi de
babasına isyandan veya taht kavgasıyla kardeşinin kıyımına uğradı.
Onlar, bu dünyadan bir seda olup geçti. Osmanlı
şehzadesi veya sultanı adı taşısalar da yaptıkları işlerle tarihte anıldı.
Bizler de yazılanların şahitliğiyle onları tanıdık.
Kim olursanız olun; arkada yaptığınız işler kalıyor. Bu
duyguyla müzeden ayrıldım. Biraz buruk, biraz düşünceli…
Müzeyi yaratan tüm usta, sanatçı ve uzmanlara kendi
adıma teşekkür ederim.
Müzeden çıktığımda, Amasya’nın diğer tarihi yerlerini
gezmeye devam ettim. Onları da sonraki yayınlarda anlatmaya devam edeceğim. Herkese
iyi haftalar diliyorum. Sevgiyle kalın.
Not: Fotoğraflar bana aittir.
Not: Fotoğraflar bana aittir.
teşekkürler sayın peri
YanıtlaSilÇok ciddi bir yorum oldu. :))
SilSandıkların içindekilerden ornek var miydi? Muzeleri cok seviyorum.ozellikle heykelli canlandırmali olanlari. Bu da guzelmis. Iyi de anlatmissin. Kolaj olanlar tek tek olsaydı keşke . Sevgiler♥♥♥♥
YanıtlaSilSevgili Kreatif'im Başkanım, sandık içinden bir örnek oluşturulmamış. O konuda kurgu bana ait. Kolaj olanı tek tek travel photograph gruplarına atacağım.
SilNe diyelim: Beni izleyin. :))) Google group'a da atarım.
Teşekkür ederim.
harikasınız gerçekten bu güzel görseller eşliğinde olan açıklamalarınız bizleri mutlu kılıyor bilesiniz. Sevgilerimle
YanıtlaSilTeşekkür ederim, Sevgili Gönül Dicle ben de sevdiğinize dair yorumları okuyunca mutlu oluyorum. Sevgilerimle.
Sil"İktidar hümanistleri sevmiyor." ne kadar doğru bir cümle...Ahh o ayna kimleri gördü acaba...
YanıtlaSilÇok güzel bir paylaşım olmuş Pericim emeğine sağlık
sevgiler
Kim bilir hangi planlar ve hırsları izledi? Ben de öyle hayal ettim. Sevgilerimle.
SilIktidar'in icinde zerre kadar merhamet yok. Dunyada ornegi yok, simdilerde cok humanist cok demokratik ulkeler diger ulkelerde insana neler yapiyor, insan haklari adina siginarak. Yalan dolan, ortada olan tek dogru var. "iktidar" iktidarini kaybetmemek icin her turlu zalimligi yapiyor.. Okulda osmanli tarihini ogrenirken isin zalimlik kismini atlamisim, kavrayamamisim. Kimine gore "kahramanlik" kimine gore 'zalimlik" Sadece ne tarafta oldugumuz onemli. Sevgiler.
YanıtlaSilNe zaman ilimle birlikte ahlaktan ayrı düşüldü; işte o zaman zulüm başladı. Hangi tarafta olduğunu belirlemek için yaşadığın durumla çok alakası var. Hatta hangi aile ve mezhepten geldiğin bile önem taşıyor..
SilBir de daha önceki iktidarların, diğer taraflara cumhuriyeti götüremediği, benimsetemediği bir durum var. İğneyi önce bir kendine batırmalı.
O yüzden de din çok kolay bir kışkırtıcı unsur oluyor. Köy Enstütütlerine bak: Neymiş kızlı erkekli okunuyor. Din elden gidiyor. Keşke bir fetva çıkartsalarmış. Yazık oldu. Köylünün eğitimli olması büyük toprak ağalarını korkuttu. Yönetemeyecekti.
Hepimiz az ya da çok bildiğimize göre yaşarız. Sevgilerimle.
amasya neler de varmış. hiç görmedim yaaa :)
YanıtlaSilEvettt. Benim de gidemediğim yerler var.
SilBu kadar güzel ve kapsamlı olduğunu sayende öğrendm.
YanıtlaSilHarcadığın emeğe teşekkürler...
:) Sen de iyi ki uğradın.
SilAmasya tarihi bir kent olarak bilirdim de bu kadar olduğunu tahmin etmemiştim . Kesin gidilmesi şart oldu. Emeğine sağlık. Resimler çok güzel olmuş.
YanıtlaSilEvet, benim de görmediğim yerler var.
SilHarika bir yayın olmuş canım. Fotoğraflar beni çok etkiledi, gidip görmek gerek, fırsat buldukça, aslında bu noktada en kolayı günübirlik ya da bir iki günlük turlarla şehri görmekle bile belki fırsat yaratılabilir, hoş onlarda inanılmaz bir hızla gerçekleşiyor ama zaman sıkıntısı olanlar için belki daha uygun düşebilir.
YanıtlaSilSağol hayatım.
SilYine beni benden aldın.
YanıtlaSilYa böyle eski şeyleri , yerleri , müzeleri sevmek herkesin harcı değil bence.
Kaç aile çocuklarının ellerinden tutup müzeye götürüyor.
Çocuklar müzeleri ancak okul gezilerinde görüyor.
Yazık bence ama ülkemizde ki insanların tarihe bakışı zaten yanlış o yüzden inşallah yeni nesil ve senin gibi insanlar sayesinde daha çok sevilecek :)
Şehzadeler şehrinden ne güzel bir yazı olmuş bu böyle. Sanki müzeyi gezmiş gibi oldum vallahi. Çok beğendim. Tarih kokan mekanlar beni çok etkiler. Çok etkilendim paylaşımından. Kutlarım.
YanıtlaSilçok uzun yıllar önce gezmiştim.harika bir yazı olmuş perim.kalemine emeğine sağlık.
YanıtlaSil