Bahçeperim - Çay Bilgesi...

                                   
                      Pazara da gitsek suya da gitsek ayaklarımız hep süslüdür. :)

  Gün içinde ayaklarımız üzerinde durmaktan şişse de, kızarsa da evde ya da dışarıda günün geri kalanına devam etmeye çalışırız.

Geceleyin de ayak yanmasından ve bacak ağrısından şikayet ederiz.

  Dinlendiğimizi bile anlayamayız. Yüzümüzdeki gerginlik vücudumuza yayılır; zamanla durum kronikleşir.

  Bizde de öyle oldu. Bizim patron pazarı dolaşıp; ardından su doldurup getirdiğinde yorgunluktan tükenmişti. Bizimse hala programımız bitmemişti.

Akşama gidilecek bir düğün vardı. Bu arada patron: Büyük kızım.

Bir koltuğa oturdu; yüzümüze dik dik bakarak “Artık çok yoruldum. Benden başka bir şey beklemeyin.” dedi.

Huysuzluğu üzerinden gitsin hem de bitkileri tanıyıp öğrensin ve kullansın diyerek biz de patronu rahatlatmaya karar verdik. :)

İş başa düşünce kendimi evin ilerisindeki parkta çam ağacından biraz yaprak topladım.

İşte bizim parktaki çam ağacımız .

 Çam ağacının faydalarından küçük bir hatırlatalım; akciğer hastalıkları için yapılan senatoryum çevresinde çam ağaçları vardır. İnsanı ruhen dengeler.

Şu günlerde -pek ilgisi olmasa da- görsellerin iğnelendiği: Pinterest. Aklıma kurucularının çam sever olduklarına dair düşünceler uyanıyor. İngilizcede ’Pin’ çam ağacı, iğne anlamına gelmektedir.

Arkasından ilerdeki servi ağaçlarından mazılar topladım. Servi mazıları, terlemeyi dengeleyici özelliktedir. Eve geldiğimde adaçayını da dolaptan çıkardım. Ah ah ah!! Nelere nelere şifalıdır da hiç kıymetini bilmezler!!

Diğer malzemeler: Çam ağacı, servi mazıları ve deniz tuzu.

Hazırlıklara devam ediyoruz.

 Adaçayı; grip, bademcik, sabah uyanamayanlar için zihin açıcı ve terlemeyi dengeleyici aynı zamanda ter kokusu azaltıcıdır. Deniz tuzunu da -kaya tuzu- banyo tarifimize ekliyoruz. Deniz tuzunun vücuttaki negatif elektriği aldığını artık sağır sultan biliyor. :)

Adaçayı: Avrupa'da şans getiren bitki olarak tanımlanıyor.

Gelelim; nasıl hazırladığımıza :

*Çam yaprağı ve servi mazısı bir cezvede kaynıyor.

*Adaçayını kaynayan suya atıp demliyoruz.

*Banyo yapacak kişinin altına ılık su dolu leğeni koyuyoruz.

*İçine deniz tuzunu ekliyoruz.

*Ayaklarını leğene daldırıp üstüne demlediğimiz banyo suyunu döküyoruz.

*8-10 dakika boyunca ayaklarımızı suda bekletiyoruz.

*Bu banyonun yemekten önce yapılmasını tavsiye ediyoruz; yemek sonrasında midenin işlevi arttığından hoş olmayan durumlar yaşanabilir.

Cezve ocakla buluşunca...

Patronun ayakları ılık suyla buluşunca yüzünde rahatlama başladı. Eline de soğuk çayı verdik. Bizimkisi de pek mesut oldu. :)

Patron: “İşte şimdi oldu, değmeyin keyfime...” dedi.

Demlenen karışım leğene süzülürken...

Yüzüne bir gülümseme geldi. Biz de her şey normale döndü. Akşama düğün hazırlıklarına devam edildi.

Rahatlamanın doruk noktasına ulaştığı an. :)

  Güne devam edebilmek için böyle kısa molalar vermeliyiz. Bu banyoda pedikür de yapabilirsiniz. Yoga, meditasyon öncesi yaparsanız kendinizi daha da rahatlamış hissedebilirsiniz.

  Bu ayak banyosu: Rahatlatacak, hem ayak kokusunu hem de terlemeyi azaltacaktır.

 Yakında çayla nasıl mucizeler yaratıp sıcak yaz günlerinde soğuk yeni lezzet tariflerimi ve çayın masalını da paylaşacağım.

 Bizim evdeki rahatlığın sizlerle buluşması dileğiyle.....