Önsöz :
Arkas Sanat Merkezi: 18. ve 19. Yüzyıllarda Batılı Gözüyle İzmir Sergisi'ni size anlatabilmek için üç defa gittim. On sayfaya yakın bir yazı çıktı. Nasıl başlayacağımı bilemesem de birlikte yol alacağız. Sanırım, iki ya da üç bölümde yazacağım.
İzmir:
Ekonomik, sosyal ve topografik yönden işlenmiş. Belgelerle eserlerin toplanması- düzenlenmesi iki yıllarını almış.
İzmir ve çevresinde yaşayanların mutlaka görmeleri gereken bir sergi. Aralık ayı için defterinize not alın. Zira:
YİRMİ SEKİZ GÜN KALDI.
Sergi Broşürü |
Sergi Broşürü Başlığı
Bana sorarsanız iki defa gitmelisiniz. Biri tek başınıza-hayalgücü desteğiyle- diğeri de sevdiğiniz birisiyle.
Size, gördüklerimi hem Arkas Sanat Merkezi'nin bana gönderdiği fotoğraflar, facebook sayfasından yayınlanan görüntüler ile broşürden alıntılarla devam edeceğim.
Katina |
İzmir Büyücüleri'nin kahramanı: 'Bir ara gelemeyeceksin diye korktum.' dedi. Elimdeki defter kalemi farkedince de gülerek:
'Şimdi, doğuya giden bir gezginsin. 1788 yılında her şey başlıyor. Broşürü de al, sana lazım olacak.'
Sergi Giriş Kat Planı |
Kapılar açıldı. Marsilya limanından kalkacak İzmir posta vapuruna yetişmeliyiz. Katina: ' Havalar iyi giderse onbeş gün, deniz dalgalı olursa otuz günde ancak varırız.' diyor. Gemiye, Allah'tan yetişiyoruz.
Gemideki tüccarlar ve gezginlerin sohbetlerine katılıyoruz. Doğu haritalarının biri açılıyor diğeri kapanıyor.
Şehzade Figürlü Harita |
Bizim hoşumuza giden, Robert De Vaugondy'nin: Sultan'ın Asya'daki Toprakları oldu. Şehzade figürü ile doğuya ait anlatımlarla masallar diyarına yolculuk ediyoruz.
Haritaların birinde, Fransa kendisini 'Akdeniz'in Hakimi' (bence) ilan etmiş. Bakalım, siz görebilecek misiniz?
İzmir, şu anki konumunu: Osmanlı Devleti'nin, Gediz ırmağının yatağını değiştirmesi ile korumakta olduğunu öğreniyoruz.(1886)
İzmir Silüeti |
Katina, beni uyandırıyor. Kameradan İzmir'in silüetini izliyoruz. Katina: 'Dünya üzerindeki hiçbir yer burası kadar narin ve saf olamaz. Hazırlanalım, çok işimiz var.' diyor.
Yorgunluktan bitap düşen yolcular, onları selamlayan bu güzelliğe hayran kalıyorlar.
Sergide İkinci, Üçüncü Ve Dördüncü Salon |
İç salonlarda, İzmir peyzajlarını bazen gravür baskı bazen yağlıboya bazen de fotoğraflarda çeşitli dönemler olarak inceleyebiliyorsunuz. Yanınızda sevdiğiniz birisi varsa: 'Bil bakalım, burası neresi?' diyerek fısıldayarak bazen de gülerek tahmin oyunu oynayabiliyorsunuz.
Yolcu gemisinden Kıyıya Çıkış (Thomas Allom) |
Atlı ve İzmir Seması |
Alt katın son bölümüne girdiğinizde; Jean B.Von Mour'un: Sultan Üçüncü Ahmet'in Fransa büyükelçisini kabulü ile Sadrazam İbrahim Paşa'nın elçiliğe verdiği akşam yemeğinin yer aldığı iki tablo yer alıyor.
Fransız Büyükelçi Gouffier'in hazırlattığı: Türk kostümleri albümünden: Sultan, Türk kadını, Karavel kaptanı, tören giysili yeniçeriyi, saray muhafızı, derviş ve müftü resimlerini görüyorsunuz.
Dragoman resimleri...
Osmanlı Tercümanı: Dragoman |
Rsm Kynk: indicium-levis.blogspot.com
Dragoman'lar: Yabancı ülke elçilerinin ve de tüccarların Osmanlı ile ilişkilerini yürütür.
Katina: ' Dragomanlar çok güçlüydüler. Yabancı elçi ve tüccarların eli ayağıydılar. Hayatları bile bazen onların ilişkilerine bağlıydı.' diyor.
Osmanlı da Dragomanlar:
Ünlü Rum ailelerinin bazı üyeleri (Mavrocardato ve Maurisiler) ile Eflak ve Boğdan voyvodaları arasından seçilmektedir.
Elçinin Kadı Tarafından Kabulü |
Mülki amirler, kadılardı. Elçiler; niyetlerini ve anlaşmalarını kadıya sunmak zorundadır. Elçinin arkasında; ellerinde kağıt tutanlar dragomandır. Kadı , gelenlere kahve ikramı yapıyor. Resmin arkasında: İzmir'i panaromik olarak görebiliyorsunuz.
Katina kolumu çekiştiriyor. Yukarı kata çıkmalıyız. Serginin kapanmasına bir saatten az kalmış.
**************
Sergi notlarını çarşambaya devam etmeyi planlıyorum. Umarım, bu anlatımı da seversiniz. Elbette, Katina'yla birlikte olacağız.
İzmir'deyseniz sergiye lütfen uğrayın. Sizi şaşırtacaktır. Herkese sevgilerimle.
Sana da Katina'ta da teşekkürler.Sergiyi gezmiş olmama rağmen sizinle tekrar dolaşmak keyifli canım.Eline sağlık...
YanıtlaSilsen seviyon bu izmiri çok.
YanıtlaSil:)
Evet,ben İzmir'liyim.:)
SilSergiyi kurgulayarak anlatımın çok hoştu. Keyifle okudum. Devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim.
YanıtlaSilSizi gördüğüme çok mutlu oldum..:) Kafamdaki kurgu otursun;hemen yayınlayacağım.:)
Silsenin kurgularınla daha keyifli oluyor okumak.katinaya selamalar :) gezmeyi kesinlikle isteyeceğim bir sergiymiş cidden.
YanıtlaSilah o kadar stabil olduki hayatım ne sergi ne tiyatro ne konser.okul ev kurs.of of..
Cumartesi -Pazarını bir şekilde ayır lütfen.Yaratıcılığını çok olumlu etkiliyor. Biliyorum ,benim de %75 iş -ev geçiyor .Arada boşluk yaratmaya kendimi zorluyorum.
Silöyle de zor peri yaa.ev işleri çocuklar vs da derken kalan zamanı evde yada dostlarla geçirmeyi tercih ediyorum :)
SilNe güzel olmuş bu blog böyle. Çiçek gibi :)))
YanıtlaSilGüle güle kullan..
Bu sergiye gidip göremeyecekler için şahane bir fırsat çıkarmışsın..
Eline emeğine sağlık bahçeperim...
Teşekkür ederimm..Blog hiç sorma, neler yaşadı... Shemellon'dan header istemiştim, şablon değişikliği de yapmış. Arkasından menü çöktü.( Blog yedeklenmediğinden) Ne diyeceğimi bilemedim..
SilGeriye dönebilmek için, Alper Sağlam çok emek harcadı. Allah artık başka sıkıntı yaşatmasın.
Anlatım, görseller, bilgilendirme çok güzel.
YanıtlaSilYalnız biraz daha kendi çektiğin fotoğraflardan koysan iyi olacak bence...
İnsanın hemen gidip göresi geliyor ama namümkün :/
İyi ki varsın bahçeperim...
Sevgiler..
Sergide fotoğraf çekmek yasaktı. Ben de; 'Arkas Sanat Merkezi'ne yazdım. Bir kaç fotoğraf gönderdiler. Sergide ki eserlerin çoğu; telif haklarından dolayı fotoğraflanamıyor. Louvre ,Bordeux, British Museum gibi müzelerden ve özel koleksiyonlardan toplanmış. Teşekkürler, canım..
YanıtlaSil