Bahçeperim - Çay Bilgesi...

“Taşın dili olsa konuşsa.” diye sözümüz vardır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde geçmiş kavimler taşların üzerinden sesleniyor.

Çağlar geçse de bazı durum ve duygular hiç değişmediğini anlıyoruz. Sevinç, kutlama, müzik aletleri vs. 

Davul-Zurna İle Bayram Kutlaması- Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Hadi gelin, taşların dilinden bayram sevincini yaşayalım.

Kimi kavim, davul- zurna çalarak herkesi kutlamaya çağırmış. Şimdi de bazı yerlerde bu gelenek devam ediyor.

Kral Çocukları -Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Çocuk her devirde aynı. Kral çocuğunun fakir çocuğunun arasında fark yok. O dönem sanki daha da mutlu. Ellerinde aşık kemiği atıp topaç çeviriyor. Teknoloji çocuk oyuncaklarına inmemiş. Yine de onlar mutlu. O dönemin çocuğu, kimbilir hangi tekerlemeleri söyledi?

Hokkabazlar- Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Hokkabazlar, ip üstünde yürüyüp ateş yutarak halkı heyecanlandırdı. Bayram, kimisi için: Kalbinin yerinden fırlamasıydı. Adrenalin tavan yapardı. Hep beraber şarkı söyleyip slogan atılırdı.

Oyun Taşları- Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Büyükler bir araya geldiğinde, dama tarzı oyunlarla eğlenilirdi. Oyun taşlarının fısıltısını duyuyor musunuz? Tavla var mıydı? Bilmiyorum, ama eminim: Yenen, yenilene “öğren de gel.” diyerek okula yollardı. Ardından, hep beraber nektar veya bira içilirdi.

Bayram Gecesi- Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Kimi kavimde, özellikle bayram geceleri gitar –flüt eşliğinde dans ederdi. Bayram geceleri, ay ışığının altında “ ne büyük aşklar” yaşandı.

Geçmiş kavimler, çağlar öncesinden taşlara hayatın önemli sahnelerini kazıdı.

Ve taşlar konuştu:

Bu toprağın, güneşin ve suyun değerini bilin. Anadolu’da hayat: Bayram tadındadır. Bayramlarınızı, kardeşlik, aşk ve bereketle kutlayın.

Şimdilik, size veda ediyorum. Ben de "Küçük Hanım" ve sevdiklerimle birlikteyim. 

Küçük Hanım Kızkardeşim Ve Peri

Sevdiklerinizle sağlıklı ve huzur dolu; ağız tadınızın olduğu bayram geçirmenizi diliyorum. Sevgilerimle.