Kastamonu’ya gittiğinizde; eski günlerin duygularını en
iyi bu konakta yaşarsınız. Kastamonu Liva Paşa Konağı’ndan söz ediyorum.
Konak; yaşam şartlarını –unutulmak üzere olan
meslekler- hem de sosyal yaşantıyı ve ananeyi göstermek amacıyla düzenlenmiş.
Kastamonu müzesi; üç bölümden oluşacak yazı dizisidir: Kastamonu
da düğün günü, eski zanaatlar ve sahipsiz kalan eşyaların fısıltıları.
Sizi anılara ortaklık
etmeye; eşyaların ve gölgelerin fısıltılarını duymaya çağırıyorum. Gölgenin
birisi: Aliye Gelin.
Kastamonu’da düğün
gününü, Aliye Gelin anlatacak. O kim mi? Artık dile gelmek isteyen, geçmiş
zamanın gölgesi: Aliye. Böyle dememi istedi. Siz de öyle bilin.
|
Üst Kat |
Aliye Gelin beni üst katlara götürüyor. O günlerde
telaş diz boyudur. Aliye’nin anacığı gelin çeyizini yetiştirmeye uğraşıyor. Son
bir yatak çarşafının ara dantelini zor da olsa bitirmiş. Komşu kadın, annenin
becerisine hayran kalmış. Yoksa, Aliye’yi oğluna almadığı için mi pişman?
|
Çeyiz Hazırlığı |
Gelinin beyaz işli fistanı, sırma ayakkabısı,
kemikten tarak tokaları ile gümüş kemeri bir kenarda hazırlanmış. Annesinin gözünde
“Aliye” pembe sırmalı kaftanıyla gelin
değil peri kızıymış. Anneler ve kızlarına ait o güzel hayaller…
|
Aliyenin Gelinlik Kaftanı |
Düğün olacak, o
hala ağaç tepesinde. Aliye, kiraz ağacına çıkmış kirazları aşırmakta. Yıllar sonra, o günleri yad etmek için bu yastığı
işlemiş. Kocası, ona: “Kiraz dudaklım.” dermiş. Gözünün ucundan yanağına bir
damla yaş aktı. Dudağının kenarındaki gamzeyle: “Her şey geride kaldı.” Gölgelerin
hala geçmişi anmaları ne garip?
|
Büyük Bey Nasihatte |
Büyük Bey, damadı ve sadıcı karşısına almış. Uzun uzun
nutuk çekmekte. Aliye, kulağıma fısıldıyor. “ Kızı, perşembe günü almaya
gideceğiz. Bahşişleri hazır ettin mi? Aile reisi olmak kolay mı Mehmet ağa?”
Aliye’nin kocası, sonradan babasını hep taklit etmiş.
|
Büyük hanımın Kahvesi |
Büyükhanım odasında kahve yapılmasını bekliyor. Yanında, Elif kız kahveyi değirmende çekiyor. Çarşamba
günü gelmiş. Büyükhanım, Elif kıza: “Aşçılarla, börekçi kadına haber ettiniz
mi? Yemekler zamanında misafire çıksın. El aleme rezil olmayalım.” diye konuşuyor.
|
Düğün Sofrası |
Aliye’nin akrabaları Ali ile Hasan sofraya oturmuş.
Yemeklerin tadına bakmakta. Düğünde mercimek çorbası, kuru bamya, etli pirinç
pilavı, baklava , salata ve komposto
verilir. Hasan, böreği beklermiş. Yemeden
kalkınca karnı doymazmış. Aliye, Hasan’ın
gelin almaya geldiklerinde istediği bahşişi almadan kapıyı açmadığını
fısıldıyor. Börek, düğünlerde olmazsa düğünden sayılmaz. Kastamonu’nun
adetlerinden.
|
Gelin Yatağı |
Gelin yatağını görünce, yüzü utancından al al oluyor.
Aliye Gelin’e kırmızılık pek yakışıyor. Sanki canlanıyor, “biz sonradan birbirini
sevenlerdendik.”
|
Kirazlı Yastık |
Uğur böcekli yastığı göstererek:”Onun kiraz dudağıysam; o da benim uğur böceğimdi. Yanımda olduğu zaman, her şey daha kolaydı.” İnsan anlıyor ki: Omuz omuza verilen birlikteliğin ışığı hep parlıyor.
|
Uğur Böcekli Yastık |
Yeni gelin olarak evdeki ilk günleri. Aliye Gelin, hala
şaşkın bakıyor. Bir kenarda görümcesi –Mehmet Ağa’nın ablası- ona nasihat
etmekte. Çocukça gülüyor:”Dün ağaçlarda kiraz toplardım. Neye uğradığımı
şaşırdım. Gelin dedikleri bir oyun değil miydi? Süslü giysilerimi çıkartıp
annemin yanına gidecektim.” Büyük görümcem: “Artık sen bu evin kızısın. Bizim
de gelinimizsin. Ağaçlara çıkmayacağız. Anlaştık mı?” diyor.
|
Yeni Gelin Aliye |
Bir kenardaki sedef işlemeli ayna da Mehmet Ağa’nın
Aliye’ye hediyesiymiş. Pazardan dödüğünde bu aynayı: “Senden daha güzelini
bulamadım.” diye vermiş. Aliye’nin yüzü ince ince kırışıklıklar dolsa da aynada
kendini severek seyredermiş.
|
Aliyenin Aynası |
Sofadaki masanın üstünde ki semaver eski günlerin
hatırına kaynayıverecek. Aliye Gelin, mutfaktan çay bardaklarını birazdan
getirip konu komşuyu sohbete çağıracak. Vakit de akşam oldu.
|
Masadaki Semaver |
Biz de yavaştan yola düşeriz. Aliye Gelin ve
sevdiceklerini arkamızda bırakıyoruz.
Kastamonu’nun bulutlarına dileklerimizi emanet ederek
sizle vedalaşıyorum.
Umarım, Aliye Gelin’in diliyle eski Kastamonu günlerini
sevmişsinizdir. Kastamonu ile ilgili daha çok yazacaklarımız var.
Yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum. . Herkese güzel bir haftasonu dilerim.
Not: Fotografların ve yazının hepsi bana aittir. Kaynak göstermeden kullanılamaz ve alıntı yapılamaz.
Harika, eline vede yüreğine sağlık Safiya Hn.Kastamonu,Amasya oraları hep görmek,yaşamak ve fotoğraflamak istedim.
YanıtlaSilMetin Bey; İnşallah bir gün fotoğraflamak nasip olur. Ne iyi ettiniz de geldiniz. Selamlar.
SilBu Konagi biz de gezdik :) iksir resort town görmenizi öneririm
YanıtlaSilNe güzel yazmışsın Safişimmmm...
YanıtlaSilMasal gibi :)
Son olarak ben diyimki, gökten 3 elma düştü..
Biri Aliye gelinin başına, diğeri bu masalı anlatan Safişin başına, diğeride okuyanların başına :)
Muckssss
İNşallahhh ve Aminnnn, Şebommmm. Mucuksss.
SilFotoğraflara bakarken gün geçtikçe estetikten ne kadar uzaklaştığımızı düşündüm. Eline sağlık..
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Bence duygularımızı da unutuyoruz. Selam ve sevgi ile kal.
SilAnlatım dilini çok sevdim.
YanıtlaSilAliye Gelin ve düğün günü görsellerinle bütünleşmiş.
Eline sağlık...
Teşekkür ederim. Seni görmek çok güzel.
SilKastamonu evleri de pek ünlüdür. Oralardaki kokuyu hissettim yazınızda... Diğer Kastamonu yazılarını merakla bekliyorum....Sevgiler..:)
YanıtlaSilSevgili Nahide, doğrusu o kadar ünlü olduğunu bilmiyordum. O bölgede en iyi reklam yapan yer: Safranbolu. Kastamonu'ya gidene dek. Şehir, dokusunu keşke -en azından bu evlerin bulunduğu mekan- korunsaymış. Güzel bir şehir; fakat kıymeti bilinememekte mi?
SilTeşekkür ederim. Sevgilerimle. :)
eline emeğine sağlık..
YanıtlaSileskiden daha mı samimiydi her şey, ne dersin?
Bu cümleler beni düşündürdü. Aklıma Sezen Aksu'nun şarkısı geldi: Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken. Hani herkes arkadaş. Hani oyunlar sürerken.
SilBelki artık kendimiz olmaktan korkuyoruz? O yüzden samimiyeti yaşayamıyoruz.
Teşekkür ederim. Sevgilerimle, Safran Sarı.
Harika bir anlatım olmuş, bir Kastamonulu olarak kendi adıma çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilKonak gerçekten çok güzeldi, anılar canlandı şimdi...
Ben bayılıyorum böyle yapılara, çok samimi çok başka. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilBize de bekleriz sevgilerle
Ah ah bir gidemedim şu Kastamonu'ya
YanıtlaSilaliye' nin öyküsü aslında ne kadar da hüzünlü, gençlerimizin yüzlercesi çocuk denecek yaşta gelin damat oluyorlar hala... çok güzeldi, keyifle okudum...
YanıtlaSilGözlerimin içi güldü duygudan hissettim.
YanıtlaSilOkuduklarımda,fotoğraflarda çok içten...Yüreğinize sağlık :)
vaay dokturmussun safiisss:)
YanıtlaSilkiraz dudakli ugur bocugu felan ehehe:)
ne güzel kurgu .
fotolari da sevdim.
^-^
hee sevmekle kalmadim son yazimda bahsettim bile bu yazindan herkeşley gorsun be ya ehehe:)
Silmerhaba
YanıtlaSilkomşularımın çoğu kastamonulu kardeşimin hanımıda aynı onlardan birçok edindiğim bilgiler var ama siz ne güzel anlatım resimlemişiniz okumaktan haz duydum ...izlemedeyim sevgi ve selamlar