Apartman Sohbetleri

46
"Aradasaçmalamaklazım " da ilk görüp sonra "birkedibirkalem" e kadar etkinliğin -mim- izlerini takip edince, gayet keyifli bir şey olduğuna karar verdim. Ben de heveslendim.
Yalnız konu çok detaylı, ben de haftada bir bölüm yazacağım. Apartman sohbetlerinin ilk bölümüne başlayalım.
Sorulara geçelim: Laf aramızda; bir an kendimi şu ünlü doktor kanapesinde hissettim.
Konuyu dağıtmayalım. Bu da benim işkolik iç sesim..
Nasıl bir apartmanda büyüdüm:
Küçükken o kadar çok ev değiştirdik ki.. Kimi bahçeliydi, kimi de apartman dairesiydi.
Lisede apartmana geçmeden önce, dedemin İzmir körfezi manzaralı bahçesinde kiraz, erik, dut, armut, ayva ağaçları olan evde yaşadık.

izmir_korfezi
İzmir Körfezi

Bahçenin taşlarında komşu çocuklarıyla yerdeyim taştayım, oynardık. Dalından meyve yemenin ne demek olduğunu bilirim. Mevsimi geldi mi? Çık ağacın dallarına meyve topla. Aşağıda kardeşine at. Ne güzel bir duygu o...
Kiraz ağacına çıkıp İzmir'i iç geçirerek izleyip geleceğe dair hayal kurup dua ettiğim çok olmuştur.
Hatta komşunun kırmızı eriklerinde gözüm kalınca; o ağaca tırmanırken düşüp ayağımı kırdım. Annemin çok önemli nasihati: "Başkasının malına göz dikersen işte böyle olur." Masumca isteğimin bedelini kötü ödedim.

bahceden
Bahçeden

Annem, paramız yetsin diye bahçeye domates, biber, fasulye filan dikerdi. O yüzden şimdi sebze alırken şeklinden kokusuna o sebzelerimizi arıyorum.
Ne zaman çok sıkılsam, rüyamda o evi görürüm.
Çocukken eğlence neydi?
Çocukken yine çok kitap okurdum. Türkiye'nin ya da dünyanın şehirlerine gidiyormuş gibi hikayeler anlatırdım. Derslerim haliyle iyiydi.
Ben biraz gözlükten biraz annemin aşırı kollamasından öyle dışarıda oynayamadım. Düşününce, boşuna "inek" resmi çizilmiyormuş. Bir de gözlük takıyorlardı. Hayatım boyunca gözlüğü hiç sevmedim.
Yedi yaş pantalonumu bulsanız içinden ne çıkardı?
Büyük ihtimalle sümüklü mendil. Gerçeği sadece gerçeği söylüyorum. Çocukluk kahramanım kimdir? Bu eğer kitap kahramanı filansa "Cin Ali" ile başlar. Gerçek hayatta dayım. O bir doktordu. Bana göre her şeyi bilirdi.
Gereksiz yeteneğim var mıydı?
Galiba, gereksiz şeyleri hatırlıyormuşum. Kız arkadaşım geçen söyledi. "Sen, hep böyleydin. Zihnini boşuna meşgul ediyorsun." dedi.
Hastası olduğum bakkal ürünü?
Çokonat, kaymaklı bisküvi ve şu meşhur "9 katlı gofret". Böyle ortadan ikiye ayırıp ayrı ayrı yemesi ne keyifliydi. Siz yapmadınız mı? Hemen alıp deneyin.

kremali biskuvi_gofret
Kremalı Bisküvi Gofret

Fotoğrafta ki çikolata kremalı bisküvi ile son çıkan fındık aromalı "Eti bi dolu" gofreti sırf siz heyecan yapın diyerek itinayla alınıp fotoğraflandı.
Saçma zevkim? Galiba bazen tüm tatlara aynı anda bakıyorum. Turşu ve tatlı. Bunu en çok sinirlendiğimde yapıyordum.
Apartman sohbetlerinin  birinci bölümü sona erdi.  İçimden bu etkinliği Demirkadın'a, Şebo'ya paslayasım geldi. Eminim onlardan da keyifli konular çıkacak.
Şimdilik hoşçakalın.

Yorum Gönder

46Yorumlar

  1. Bahceli evde bir cocukluk ne guzelmis. Tatli ve tursu benim icin asla bir araya gelemez:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, o zaman o kadar bilmiyordum. Şimdi insan farkediyor.
      Normalde öyle, sinirlenince oluyor. Artık nasıl bir algı degişimiyse :)

      Sil
  2. Merhaba, severek okudum yazınızı, ve gülümsedim bir an kendi kendime: Annemin kesme şekerleri sakladığı ve her seferinde de bulduğumu hatırladım. Kadıncağız en sonunda pes edip vazgeçmişti şeker aldırmaktan ve de saklamaktan. Şeker olmayınca saklamak da olmuyordu bulmak da. O zamanlardan kaldı galiba, kayıp bulmada üstüme yoktur. :))
    Hoşça kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz, kardeşler olarak bayram şekerinin kaynağını bulmakta üstümüze yoktu. Yorumu okuyunca aklıma geldi. Çocukken kardeşler olarak suçu organize ettiğimiz durumdu. :)

      Sil
  3. Domates dolu kamyona bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teyzemin bostanında çektim. Domatesleri atalık tohumdan yetiştirir. Pek de lezzetlidir. Sevgilerimle.

      Sil
  4. Yaa cok begendim cok hos seyler yazmissin 😄 sümklü mendil bendede çıkardı rezillik ya haha 😁 gofretleride cok severdim.Bu etkinlik güzelmiş.Ellerine saglik 💕💕😘 Benim etkinligimin sonucuda hazır haberin olsun 😁💙

    YanıtlaSil
  5. Izmırın görüntüsü bıle yetıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kadifekale tarafından çektim. Dedemin evinin o taraflar maalesef bina dolmuş...

      Sil
    2. ben doğma büyüme çimentepeliyim. fakat artık eskısı gıbı degıl.. bır kadon basıma gıtmeye korkar oldum oralara..

      Sil
  6. Ne de güzel yazmissiniz Yureginize sağlık. Aslında çok güzel bir etkinlikmis . Bende belki yazarım uzun uzun ☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarsanız okumaya geliriz. Teşekkür ederim. :)

      Sil
  7. Kamyondaki domatesler çok hoşuma gitti :) Tam yemelik :)

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel bir konuymuş. Ben çocuklukta müstakil bir evde büyüdüm pek apartman sohbeti bilmem. Ama çocukluğun tadı....Yok öylesi kesinlikle

    YanıtlaSil
  9. sabah ziyaretine geldim safiyeciğime:) pası da aldım çok teşekkürler canımcım.
    okuması ne kadar keyifli. aynı nesilden geliyoruz çocukluklarımızdaki ortak yönler o kadar fazla ki çok severek okudum. özene bezene de hazırlamışsın gitmişssin foto için bisküviler almışsın aferin kızz sana mtühiş bloggersın :) ayy o bakkallar ne güzeldi yaaa :) çok öpüyorum <3<3<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy, Demirkadın teşekkür ederim. Evettt gittim,üşenmedim kremalı bisküvi, gofret aldım.
      Bakkallar di mi ya? Hayatımızda ne kadar önemliydi.
      Bekliyorum yazını.

      Sil
    2. Ben de öpüyorummm. :""""

      Sil
  10. resimdeki çikolatalı bisküviye benziyor.. :)) bende sabahleyin çikolatalı büskivi yemiştim nescafe ile..ama galiba çok fazla yemişim,biraz içim yandı..:( aslında şu çikolata dolgulu bisküviler vardı..onlar daha iyi bence..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Torkunun fındık aromalı kremasıydı. İlk kez denedim :)

      Sil
  11. geldik efendim sohbete :)

    YanıtlaSil
  12. Annesinin Prensesi gofretin tadı aklımızda. Evettt gördüm. Yakında sıra ona gelecek. Sen de yazsana, apartman sohbetlerine sen de katılll.

    YanıtlaSil
  13. Dalından kopartılıp yenen meyvenin tadı hiçbirşeyde yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kiraz yemeye gidebileceğimiz biri var mı diye düşünüyorum. :)

      Sil
    2. Ah biz Alemdağ köyüne gidip oradaki tanıdıklarımızın bahçesine dalıyoruz, o köyde ağaç da sstıyorlar sanırım, gidip aldığın ağacı topluyorsun :) Açık pembe, sulu ve çok tatlı kirazları var. Ay daha mevsimi de gelmedi, gözüm döndü birden :D

      Sil
  14. Lise bitene kadar ben de bahçeli, müstakil bir evde büyüdüm. Bitişik bahçeden düşen kayısıların hastasıydım:))

    YanıtlaSil
  15. O bisküvileri bende aynı senin gibi yerdim :))) Bak tadı aklıma geldi de nasıl da ağzım sulandı .
    Çocukluk anıları ne güzeller, ne saflar değil mi 😘
    Pasını aldım safişim, şu belimi geçiriyim bir hele hemen pc başına geçip yazacağım ❤❤❤
    Öpüyorum seni kocaman

    YanıtlaSil
  16. Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Siz de istersiniz sohbete katılın, okumaya geliriz.;)

      Sil
  17. Merhaba röportajda eşleşmişiz bana sorularınızı ve yazınızı sormadan önce sizi tanımak isterim ☺ Sevgiler. İletişim bilgilerim bloğumda

    YanıtlaSil
  18. çok tatlııııı :) dokuz kat ben hep yiyiom yaa :)

    YanıtlaSil
  19. Keyifle okuduğum bir yazıydı, güzeldi.
    Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ziyaretiniz için teşekkür ederim. :)

      Sil
  20. Anılara gidip de mutlu olmayan olmasın ,dileğim...
    Kaymaklı bisküvili anılarınız çok olsun.
    Çok hoş bir yazı,emeğinize saĞlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin kaymaklı kadayıf tadında anılar yaşayalım. Hoşgeldiniz. ;)

      Sil
  21. Bende 7 yaşına kadar köyde büyüdüm domates tarlasında geçiyordu günlerim :) O domatesin kokusunu hala özlerim. köydeki bahçedeki ekilmiş taze sebzelerin tadını hiç bir zaman alamadım hayatımda pazardan aldığım sebzeler ile karşılaştırdığımda :) Her ne kadar balkonda saksıda domates eksemde her bitki kendi yerinde güzel yetişiyor :) Köyde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes kendi yerini seviyor. Olsun, şehirli olsak da içimizde ki o yetiştirici ruh olsun. Selamlar. :)

      Sil
  22. Ne güzel resimler... çocukluk anilari unutulmuyor.

    YanıtlaSil
  23. çok hoş bir yazı olmuş, bahçede yetiştirilen o ürünlerin tadı hiçbir şeyde yok. hemen giidp ben de çayımı gofretimi biskivümü aldım canım çekti :) takipteyim ben de bekleerim, sevgiler

    YanıtlaSil
Yorum Gönder