Bahçeperim - Çay Bilgesi...

Önsöz: Resimlerle ilgili yorumlar tamamen kendi düşüncemdir.

 Kız arkadaşım ve çocuklarıyla; 29 Ekim sonrası  dolaşmaya çıktık. Bornova merkezinde, kaymakamlığın arkasında: Dramalılar Köşkünü gösterecektim.

  Köşke geldiğimizde, Bedri Rahmi Eyyüboğlu’nun resim sergisinin olduğunu öğrendik.

Rsm Kynk:resimler.sevgiradyo.net

 

 Bedri Rahmi Eyyüboğlu’na gelince: Karadut’un üç beş kelimesini bilmeyen yoktur. Yanlışım yoksa, Kısaparmak da okumuştu. Bir kaç sene önce de : Bedri Rahmi ile eşinin mektupları kitaplaştığı hatırımda.

 Anlayacağınız; ressamlığından ‘karadut’ şiiri ve mektupları kalmış. Zaten, kendi de bu durumdan epey şikayetçiymiş. Ressamlar; onu edebiyatçı; edebiyatçılar da ressam olarak tanımaktan yanaymış.

       Gelin bakalım, ben neler gözlemlemişim:

Karagözün Gemisi 

 

Karagözün Gemisi:

‘Gemisini kurtaran kaptan’ duygusu yaşattı. Ortadaki çark; hayat gemisinin yönünü tayin eder. Geminin piramit halindeki yapısı; bana: ’Maslow İhtiyaçlar Piramidi’’ni hatırlattı.

  Bedri Rahmi kendi hayatının kaptanı olduğunu; belki de birilerine gösteriyordu.

  Bedri  Rahmi’yi araştırdığımda Matisse‘in adı biyografisinde geçiyordu.

 Matisse’in bir dönem öğrencisiymiş. Matisse; resimde renk unsurunu öne çıkarmıştır. Fovizm (Yabanıllık ) akımının temsilcisidir.

 Bedri Rahmi’nin yaşadığı dönem: Dünya da, resim sanatında akımların sürekli olarak farklılaştığı ve resim dahilerinin yaşadığı (Picasso, Dali) zamandır.

Kemençeci

 Kemençeci:

 Kemençecinin oturuşunu (yatay 8)ile; sanatının sonsuza dek süreceğini mi anlatır.? Ben de; hat sanatıyla da oynadığı duygusu uyandırıyor. Hattı resime uygulamış.

  Nasreddin Hoca:

 Fıkrayı bilirsiniz. Hocaya sormuşlar: Dünyanın merkezi neresidir? O da ayağının dibini göstermiştir.: ’İşte burasıdır.!’ diyerek.

Renklerin çeşitliliği; hocanın çok renkli kişiliğini, gövdesinin bir sütun gibi oturtması; herkesin kendini dünyanın merkezi gördüğünü yine de kollarını açması insanları kucakladığını göstermez mi?

 Bedri Rahmi, babasının mesleği gereğince de Anadolu’yu görmüştür. Matisse  de-bana göre-‘ iyi bir sanatçının, köklerinden beslenip evrenselle buluşacaktır.’  düşüncesi onu etkilemiştir. Kendisi de, Anadolu’yu yeniden  dolaşacaktır.

Çorum

Edirne 

 

 Çorum resminde; biraz hüzün biraz ıssızlık yaşadım. Edirne peyzajında da arayış duygusu –neyi aradığını çok da bilmiyormuş gibiydi.

Bigüzel

Aklından atamadığı kadını nasıl da çizmiş?! Picasso ‘nun etkileri; siz de hissediyor musunuz? Bigüzel ‘in şiiri de vardır.

 

Aile:

                  Dikkatli baktığınızda tepedeki kedi formunu fark                      edersiniz. Evliliklerinde, karakedi-karadut- dolanıyor. Eren Hanım geleceğe umutla bakarken, Bedri Rahmi’nin gözleri sevdadan kararmıştır. Onların ortak noktaları: Çocukları.

Aşık Veysel:

 Bedri Rahmi’nin fırçasından çıkan göz formu ve üstündeki Ozan’ın betimlenişi: Anadolu da söylenen bir deyim vardır: ’Başım gözüm üstüne.’

 Aşık Veysel’in biraz yaralı, biraz da küskün söylediği şiir: ’Dostlar beni hatırlasın..’için sanki yapılmıştır. Ozan’ın gönlünü almak istemiştir.

 Aşık Veysel’e, bu toprağın çocukları yaşadıkça: Gözünde, gönlünde ve başlarının üstünde senin yerin olacaktır; demiştir.

Gecekondu

 Bedri Rahmi, o zamandan (1972) bu yana kentte dağınık yerleşmeyi fırçasından bugünleri göstermiş. Resimde, huzursuzluk ve umudu aynı anda hissettim.

Hayat Ağacı: Bu da hattın resme uyarlanışını düşündürttü. Yazdığı şiirle resim birbirini tamamlamış.

İSTİDA 

Yarab!. İnsan oğullarından çektiğim yeter

Gökyüzünden benim hisseme düşeni ver

Altına dilediğim gibi ömrümü sereyim

Mendil kadar olsun tarlamı ayır

Beni doyuracak ağacı göster.

Rabbim!.. İnsan oğullarından çektiğim yeter. 

Yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde

Beni yalnız sen mahkûm eyle sen azat

Ve yalnız sen canımı iste benden ki

Nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim.

 

 Seçtiğim resimlerle  Bedri Rahmi’nin sergisini sizinle paylaştım. (Buraya taşımadığım bir dünya resim var.) İzmir ve yakın çevrede bulunan herkesin onun resimlerini görmesini diliyorum.

 24 Kasım 2013’e kadar sergi Dramalılar Köşkünde herkese açıktır. Nasreddin Hocanın kollarını açtığı gibi o da sizi kucaklıyor.

 Bir de, bu şiiri nedense benim için yazdığını hissettim.-Ne hayal diyorsunuz?!- Sözleri çok anlamlı: 

MARİFET 

Marifet hiç ezilmemek bu dünyada

Ama biçimine getirip ezerlerse

Güzel kokmak

Kekik misali

Lavanta çiçeği misali

Fesleğen misali

Itır misali

İsâ misali

Yunus misali

Tonguç misali

Nâzım misali.

                             Bedri Rahmi Eyyüboğlu

 Dilerim, olabiliriz. Herkese sevgilerimle.

Not: Şiirler http://www.dosthane.de/bedrirahmi.php alınmıştır.