Yıldız
Sultan’ın iradesiyle yaptırılan yüzyıllarca bölge insanına hizmet etmiş ve dua
almış bir hayır kurumudur: Şifahane.
Şifahane Girişi |
Şifahaneden Mimari Ayrıntı |
Amasya Şifahanesi Minyatürü |
Üst minyatürde şifahanenin krokisi verilmiş. İki kanatta hasta konsültasyon odaları, avlunun kubbeli bölümünde müzisyenler, sağ ve sol revaklı alan yatakhane konumundadır.
Akıl hastalıkları nedeniyle bilinse de incelediğimde: 14. ve 15. Yy da Eğitim Ve Araştırma Hastanesi olarak hizmet vermiş. Hekim ve sağlık görevlisi yetiştirmiş.
Akıl hastalıkları nedeniyle bilinse de incelediğimde: 14. ve 15. Yy da Eğitim Ve Araştırma Hastanesi olarak hizmet vermiş. Hekim ve sağlık görevlisi yetiştirmiş.
Kapıdan
içeri girince, Fatih Sultan Mehmet’in hekimlerinden Şerefeddin Sabuncuoğlu’nu çalışma masasında görüyoruz.
Kaşını kaldırıp beni süzüyor.
Hoca Şerefeddin Sabuncuoğlu |
Saygıyla
başımı önüme eğiyorum. Hoca, malum çalışıyor. Özenle hazırlanmış vitrinleri bir
yandan inceliyorum, bir yandan fotoğraflıyorum. Arkamdan, fısıltıyla:
Allah’a
şükür ki birçok hasta, burada şifa buldu.
Hoca’nın
yansımasını cam vitrinde fark ediyorum. Bana eşlik etmeye başladı.
Amasya Şifahanesinde Yapılan Tedaviler |
Verilen
ilmi talep edene elimden geldiğince anlattım. Önümüze yanlış tedavi veya kaza
nedeniyle yaralanan hastaları gördüğümde doğru tedavi yöntemlerini anlattığım
kitabı yazdım.
Kafamda:
“Ne kadar
zor günlerdi? Kim bilir…” cümlesi geçerken; hoca gülümsedi.
Hoca:
Hiçbir
zaman kolay olmaz. Şimdi, o kadar cihaz ve teknik bile yetersiz kalabiliyor.
Öyle değil mi?
Bir an
içini çekti:
Tek
eksiğimiz; beyin cerrahisiydi. Yine de: Migren, baş ağrısı, sinirsel felç veya
tutulumları tedavi edebiliyorduk. Genel cerrahi, üroloji, çocuk cerrahisi, kbb,
kadın doğum, göz ve diş hekimliğinde başarılıydık.
Çalışmalarım
arasında, ağız içi protezler de vardı. Hastalar da diş eksikliğine bağlı
beslenme yetersizliği gözlemliyordum. Hastanın tedavisini menfi –olumsuz-
etkiliyordu.
Sıhhatine
kavuşan hastalarla yakınlarının duası ile hakanımız Fatih Sultan Mehmet Han’ın
takdiri: Cerrahiyyet’ül Haniyye kitabını tercüme ettik.
Mücerrebname adlı kitabı yazmaya nail oldum. Kitaptaki tüm çizimleri ben
hazırladım. İstedim ki kitabı okur da anlayamaz ise çizime bakarak tedaviyi
planlasın. Mücerrebname Türkçe yazılan bir tıp kitabıdır. Şükürler olsun,
hakanımız Mehmet Han’ın takdirini kazandı.
Ben
şaşırarak: Bilmiyordum.
Fatih Sultan Mehmet |
Hoca, başını
iki yana sallayarak:
Her şey
önünüzde olduğu halde ne kadar az ilme vakit ayırıyorsunuz. Mehmet Han
yaşasaydı, Türkçe ilim dili olacaktı. Mehmet Han: “Himayem altında eserlerinizi rahatlıkla İstanbul’da
verebilirsiniz. İstediğiniz her türlü yardım size tesis edilecektir.” diyerek
yabancı ilim adamlarını İstanbul’a mektupla davet etti.
Çizimler de
gördüğümüz noktalar; akapunktur alanlarıdır. Müdahale de koter –dağlayıcı-
vasıtasıyla ısı yöntemiyle noktalar uyarılır.
“Canı çok
yanıyor; olmalı.” dudağımdan çıkıverdi. Demez olaydım.
Hoca,
alınmış ve biraz da içerlemiş:
Ecza
bilgimizi hafif mi görüyorsunuz? Elbette, hasta iyileşme sürecinde acı çekiyor.
Şimdi, müdahale sonrası hastayı acı çekmekten kurtarabildiniz mi? Üstat Galen,
İbni Sina’dan öğrendiklerimizi ilerleterek pek çok ilaç hazırladık.
Aynı sefalı
kremler ile yanık ve acıyı hızla azaltıyorduk. Hasta da nadiren iz kalıyordu.
Bilinçsiz ya da acemi hekimlerin yaşadığı bir sıkıntıdır: Yanık izi. Ayrıca,
sülükleri kullanarak iltihapları bedenden çekiyorduk. Bazı hastalıklarda: Hastanın
kendi kanından ilaç yapıyorduk.
Ağaçtan Bitki Suyunu Çıkartma |
Tedavide Kullanılan Bitkilerin Resimleri |
Galen’in
minyatürünün önünden geçerken, hızını alamayıp devam etti:
Galen’in,
Hipokrat’ın ve dahi diğer üstat hekimlerin insanlığa çok faydası dokunmuştur.
“İlim, Çin’de olsa gidin onu arayın.” diyen bir peygamberimiz var. Kimin
haddine? Dinimizden değildir diye o kişilerin ilmini inkâra? Bu edeple bizler
yetiştik. İşte, biz de aynı nasihati talebelere verdik.
Şifahane Galen Minyatürü |
Şifahaneden
akıl hastaları da faydalanıyordu. 14. ve 15.yy zihinsel ve ruhsal hastaların
nerede yaşadığı önemliydi. Bu hastalar: Avrupa da “cin” veya “şeytan”
çıkartılarak öldürülmesini tarihten öğreniyoruz.
İslam
Tıbbı, akıl hastalarını da kucaklamış. Farklı tedavi yöntemleriyle hayata
katmaya çalışmıştır.
Hoca
Sabuncuoğlu:
“Allah’ın
rahmeti herkesedir.” Bunu bilen kişi hiçbir cana kıyamaz. Vicdan, doğruyu bulabilmemizde
bir mihenk taşıdır.
Hoca, sanki bugünleri görüp de seslenmiş. Değil mi?
Amasya Şifahanesi ilk bölümü bitti. İkinci bölümü hafta sonuna yetiştireceğim. Herkese sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.
Not: Sadece:Fatih Sultan Mehmet görseli alıntıdır. Fotoğraflar bana aittir.
Şerefeddin Sabuncuoğlunun Sözü |
Hoca, sanki bugünleri görüp de seslenmiş. Değil mi?
Amasya Şifahanesi ilk bölümü bitti. İkinci bölümü hafta sonuna yetiştireceğim. Herkese sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.
Not: Sadece:Fatih Sultan Mehmet görseli alıntıdır. Fotoğraflar bana aittir.
Bana bilmediğim şeyler söyle bana gormedigim yerler goster..çok zevkli çok keyifli ibret doluydu..kendi adıma çok çok teşekkür ediyorum..
YanıtlaSilBen de ilginize teşekkür ederim. Sevgilerimle.
Silne güzel anlatmışsın öyle . şifahanelerimiz çok ilginç gerçekten de . Vicdanın daima hırsının önüne geçsin sözü 10 numaraymış. 2.bölümünü bekliyorus;) Veee seni mimledim en son yazımda bekliyorum şekerim ;)
YanıtlaSilBence de:))
SilNe güzel hikayelemişsin canım yüreğine sağlık.Ecdadımız mucizelerle dolu,kıymetlerini bilenlerden olmak ümidiyle.Sevgilerimi gönderiyorum sana,ve teşekkürlerimi :)
YanıtlaSilSen de hoşgeldin. İnşallah, biraz da bu bizim elimizde. Güzel yazan arkadaşların yazıları paylaşılması, çocuğumuza anlatırsak değerlerimiz kıymeti devam eder.
Silkeyifle okudum yine.çokda güzel kurgulamışsın .çok beğendim diğer bölümünü merakla bekliyor olacağım.
YanıtlaSilUmarım yine seversin, canım.
SilÇok sıcak bir anlatımın var, Amasya'ya 2 defa gittim ama burayı görmedim maalesef:(
YanıtlaSilUmarım gidersin. Sevgilerimle.
SilSevgili bahçeperim sanırım biz aynı yerlere yakın tarihlerde gitmişiz seninle.. Ben de Amasya'yı anlatacağım ama diğer gezi yazılarımdan henüz oraya sıra gelmedi. Yerler aynı olsa da bir de bahçeperi'nin penceresinden izlemek ayrı güzel. Yeniden gezmiş gibi oldum.Teşekkürler.. Sevgilerimle..
YanıtlaSilSanırım tarihler birbirine yakın, kimbilir aslında aynı günün beş dakika öncesi ya da sonrası oradaydı. Seni de takip etmek çok keyifli. Milet yazısı şaşkınlığım hala üzerimde. Teşekkürler... Sevgiyle.
SilHiç gitmediğim bir vilayetteki Şifahane'nin varlığını sayende öğrendim. Hoca'yı konuşturarak bilgilendirme tarzına ise bayıldım.
YanıtlaSilEllerine sağlık gerçekten. Sevgiler...
Sevgili Zeugma, kurgu ile değerli insanlarımızı sevdirme, kültürümüze sahip çıkma ve ideallere devam etme duygusunu yaşatmak istedim.
SilBizler, her ne kadar değersizleştirme politikaları olsa da " bizden adam olmaz." önemli ve gerçekten kökleri çok derinlere giden bir ulusuz.
gerçekten başarılı olmuş teşekkür ederiz
YanıtlaSil