Arkas Sanat Merkezi, Osmanlı Halı Sanatı’nın göze
çarpan ve bilinen isimlerinden oluşan bir sergi hazırlamış.
Feshane Halı Fabrikası |
Halıların hemen hepsi Osmanlı Sarayı için yapılmış. Bu
halıların üretilmesinde emeği olan; tasarımcı ve dokumacılarında anılmasına
vesile olmuş.
Halı Dokumacıları |
Serginin sonunda; Avak Şirinoğlu’nun video sunumunu
mutlaka izleyin. Eminim kimi yerde gülümseyecek kimi yerde hüzünleneceksiniz.
Osmanlı’da halı dokumacılığı Feshane’de başlamış. Hereke
ve Kumkapı’da devam etmiş. Sergide, öne çıkan üç isim: Apelyan, Tosunyan ve
Zareh Penyamin’dir. Osmanlı Devleti yıkılana dek “Feshane” sadece saltanat için
halı üretir. Hereke’de şimdi masal gelen olayların yaşanmasıyla halı atölyeleri
kurulur.
Hereke; balıkçılıkla geçinen Rum köyüdür. Balık
tükenince ya da işler bozulunca köylüler hırsızlığa başlar. Müslüman köylerinin
artık canına “İllAllah” gelince padişaha çıkılıp durum anlatılır. Dönemin
padişahı Abdülmecit “suçluların cezalandıracağını” söyler. Hereke’ye haber
gönderir. Köyün çetecileri padişahın karşısına çıkar. Padişah sorar:” Tebama
neden böyle eziyet edersiniz?” Çetenin elebaşısı: “Biz açız.” Der. Padişah: “Peki
size bir iş açsam kadınlarınız çalışır mı?” Elebaşı: “Elbette, çalışır.”
Feshane’nin halı ustaları atölyeri açar. Padişah, atölye ustalarına ve
dokumacılarına halıların satışı içinde izin verir. Halının saray dışına satışı
yapılır.
Hayatımızdaki bir çok aksesuar gibi halı da sahipleri,
tasarımcısı ve dokuyanın umudunu, inancını bize aktarır.
Sergiyi 10 Temmuza kadar gezebilirsiniz. Şimdi, gezemeyecek
olanlara benim eşliğimde –bildiklerim, öğrendiklerim ve yorumlarımla- tur
atalım. Ne dersiniz?
Hereke Halısı Mağazası |
Cennet bahçesinin halıdaki aksedişini izliyoruz. Bu
halının bir benzerini Dolmabahçe Sarayı’nda görebilirsiniz.
Kırmızı zemin üstündeki servi ağacı; iyilik, güzellik
ve ebediliğe ulaşmak için kendini ilme ve inanca tutunmak gerektiğini
hatırlatmış. Nedense, kırmızı renk bana bu halının genç bir şehzadeye özellikle
yapıldığını düşündürüyor.
Hikmet Halısı |
Koyu pembe renkli geniş bordürlü bu halı; bir hanım
sultana ait olduğunu hissettiriyor. Kendisi gibi etrafına neşe saçan, umut veren bir hayat ağacı motifi merkeze konulmuş.
Hanım Sultanın Halısı |
Zemini yeşil renk ve küçük hayat ağacı motifleriyle
doldurulan bu halı; cennette bir araya geleceğimizi hatırlatmıyor mu? Herhalde,
bir vefat olayından sonra sipariş edildi. Acıları bir nebze hafifletmek adına…
Genç Hanım Sultan Halısı |
Hayat ağacı üzerindeki kuşlarla çevrelenmiş. Kuşlar,
zamanı gelince uçup gidecek ruhları temsil ediyormuş. Bana kalırsa bir aşkı da
haykırmakta. Bilirsiniz bülbül güle olan aşkını şakıyarak anlatır.
Ruhların Şarkısı |
“Sultan” da olsa insan sanat yoluyla: Zayıflıklarını,
korkularını ya da zaaflarını dışa vurur.
Arşın Halısı |
Agop Kapucuyan’a ait olan halıda; kainatta her şeyin
Allah’ın iradesiyle uyum ve denge içerisinde gerçekleştiğini anlatan Farsça
beyitler ve “leopar, kaplan, geyik ile yılan” motifleri işlenmiş.
Apelyan’a ait sarı renkli zeminde floral desenler ile
av sahneleri yer almış. İyiliğin kötülüğü yenmesi metaforu, aslanın ejderha ve
benekli vahşi hayvanları öldürmesi betimlenmiş.
Sultanın Tılsımlı Halısı |
Zareh Penyamin tarafından yapılan halı da: “Bu da
geçer.” Mihrabında: “Zafer çığlığına ulaşana kadar çok savaşlar tecrübe edecek
ve zorluklar göreceksin. Azmedecek ve çok çalışacak, ömrünü bu yola
adayacaksın. Dünyayı dolaşacak ama hep dürüst kalacaksın. Bir günde dört mevsimi
yaşayacaksın. Menuçehr.” Bordür üst kısmında üç adet kartuş içerisinde Ayet-el
Kürsi iki çift karşılıklı yerleştirilen madalyona “Refik” ve “Semi” yazısı
işlenmiş.
Aşk Ocağı |
Bu halıda Mevlana’nın: Sevgide güneş gibi ol, dostluk
ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak
gibi ol, öfkede ölü gibi ol. Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi.” Yazısı ile
çevrelenmiş. Kartuşların arasında yer alan madalyonlarda sağdan sola: “Aşk”, “ocağında”,
“can”, “olmak” yazısı okunmaktadır.
II.Abdülhamitin Seccadeleri |
Bu iki seccade halı da II. Abdülhamid’e aitmiş. Zihnini sakinleştirmek için yeşil ve krem beyaz renkler yoğun kullanılmış.
Kartal, yıldız ve simurg motiflerinin kullanıldığı bu
halı tılsım etkisi uyandırıyor. Evinde bulunan kişiye; kudret, iyi şans
getirmesi için dokunmuş.
Osmanlı Kağıt Paranın Halısı |
Osmanlı Devlet Nişanı Halısı |
Osmanlı parası, Osmanlı devlet nişanları ile Mehmed Reşad ile
Alman İmparatorunun bir arada olduğu anı halıda sergideydi. Sultan Mehmed Reşad
esir gibi kapatıldığı yılların acısını halı dokutarak bir nebze hafifletti mi?
Osmanlı Anı Halı |
Simurglu Halı |
Sergi çıkışında bir uçan halıdan inmiş halde hüzünlü ve
de esriktim.
Arkas Sanat Galerisi vakti olanların, masalsı
güzellikleri sevenleri kapılarını açmış, beklemekte. Kaçırmayın.
Herkese mutlu hafta sonları diliyorum.
Not: Fotoğrafların hepsi BANA aittir.
Canım yüreğine sağlık sevgiler
YanıtlaSilSevgili Gülo Anne seni görmek muhteşem. Teşekkür ederim.
SilYazıyı okurken hafızamı halılarla ilgili o kadar zorladım, tek aklıma gelen dünyanın en eski halısı olan M.Ö. 5.yy'a tarihli İskitler'e ait Pazırık (Rudenko) Halısı dışında tek bir şey gelmedi. Bu konudan ne kadar uzak olduğumu hatırlattı bana. Harika bir yazı olmuş. Motiflerin açıklamalarına değinmeniz çok güzel olmuş. Elinize ve düşüncelerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Motiflerin bir kısmı orada yazıyordu; bir kısmı da daha önce okuduğum kaynaklardan not almışım. O şekilde bir yorumlama oldu. İyi ki uğradınız.
SilHalılar bize geçmişi, yaşanmışlığı anlatıyor değil mi......
YanıtlaSilSevgili Nahide düşünceniz düşünceme ne kadar da uygun düştü. Sevgilerimle. :)
Silen çok hayat ağaçlı olanlarını sevdim...
YanıtlaSilKonuyla alakasız ama iyi misin sen... Dün akşam seni rüyamda gördüm. Nasıl gördün deme hatırlamıyorum şuan, sabah kalktığımda tüm detayları aklımda olmasına rağmen...
Sadece sen olduğunu biliyorum o kadar...
Şebomm, bu yorumu ilk okuduğumda o kadar şaşırdım ki. Benim bugün yaşadığım durumları hissedip yazmışsın. Allah hayra çıkarsın. Hepimiz Allaha emanetiz. Öpüyorum, tatlım.
SilBenim babannem dokurdu hep halı kilim. Gerçekten güzel paylaşım. Kilimler bizim gerçek tarimiz .
YanıtlaSilBenimde teyzem dokurdu. Anneannemin dokuduğu kilimi saklıyırum. 80 senelik sanırım; belki de daha fazla. Kilimler Türklerin tarihinde göçer hayat yaşadığından önceliğe sahip. Teşekkür ederim.
SilNe güzel ayrıntılı anlatmışsınız gidip görmüş kadar oldum ama gene de vakit ayırıp, gidip yakından görmek gerekir diye düşünüyorum.Paylaşım için teşekkürler, sevgilerimle.
YanıtlaSilSevgili Nergis Hanım, paylaştıklarım serginin 1/3üdür, herhalde. Mutlaka giiniz. Yazdıklarımda kulaklarınızda olsun. Sevgilerimle. :)
SilYazınızı okurken çocukluğuma gittim.Isparta'da büyümüş birisi olarak ananemin halı tezgahları gözümün önüne geldi.Eskiden Isparta'da her evin altında halı tezgahları varmış. Tabi ben bunlara pek yetişemedim.Dedem ve ananem anlatırdı.Isparta'nın içinden çay geçer etrafında halı yıkama fabrikaları bulunurdu.Evlerde dokunan halılar oralarda yıkanı dere kenarına serilir kurutulurdu.Çünkü halı dokunduğunda üstünde ip ve yün parçaları olurdu.Onlar metal demir testeresine benzer yıkanmadan evvel halılar sıyrılıyordu. Ananemin hep yanına gider otururdum halı dokurken en sevdiğimde ilmek sıraları bittikten sonra uzun olan iplerin kesilmesiydi.Kesilince motifler daha net çıkar çok güzel görünürdü.Önlerinde duran halı motiflerini işlediklerini gördüğümde mücize gibi gelirdi bana... Tabi şimdi her şey teknolojiye esir düştü .Makineler yapıyor her şeyi. Beni eski günlere götürdüğünüz için teşekkür ederim......
YanıtlaSilBu yazı için bıraktığınız yoruma teşekkür ederim. Emek verilen her şeyde ayrı bir duygu var, öyle değil mi?
SilNe hoş halılar var ama
YanıtlaSilEvet sevgili Reyhane. ;)
SilEvet sevgili Reyhane. ;)
SilDesenler çok derin çok büyüleyici^^ Bize de beklerim, sevgilerle
YanıtlaSilUğrayacagım. ;)
SilHalılar ne enteresan. gezgin hanfendi :) eline sağlık canım <3<3<3
YanıtlaSilAh bir sponsor bulsam size nereleri hikayesiyle anlatırım. Rüzgarın fısildadiklarini ışığın kimi zaman kırılıp söndüğü kimi zaman aydınlatıp parıldadığı, tabi gölgelerin geride bıraktığı işaretleri okurdum.
SilBaşkanım öptüm.
Ah bir sponsor bulsam size nereleri hikayesiyle anlatırım. Rüzgarın fısildadiklarini ışığın kimi zaman kırılıp söndüğü kimi zaman aydınlatıp parıldadığı, tabi gölgelerin geride bıraktığı işaretleri okurdum.
SilBaşkanım öptüm.
bayılırım siyah beyaz fotolara. arkas aklımda olsun da ah şimdi çeşmede urlada yüzmek var yaa :)
YanıtlaSilşahane bu halılar..elinize saglık..(:
YanıtlaSil