Resim Kaynak:radikal.com.tr
Zaman zaman hoşgörüp tavukçuya ya da hamburgerciye gidiliyor. İştahla yediklerini gördüğünüzde içiniz cız eder.
"Evde mis gibi yaptıklarımı yemiyor, burada bunları yiyor." diyerek hayıflanırız.
Bir yandan da şeytan sizi dürter: "Kim bilir nereden aldılar? Mutfakları ne kadar temizdir? Nasıl pişirdiler?" kızgınlık ve endişe arasında kalırız.
Dışarıda yemenin en büyük tehlikesi de obezite ile başlayan kronik rahatsızlıkların tetikcisi olmaları: Şeker, kalp ve tansiyon, alerjiler...
Küçükken bize annemiz çok kızar; "Dışarda çöp bulsanız onu da yiyeceksiniz!" diye söylenirdi.
Anne olunca, doğal bitkileri kullanaraktan sanırım bu sorunu çözdüm. Yaptığım "Kafe usulü tavuk"la ilgili kızlarımın ve ailemin yaptığı yorumlardan biri: "KFC'ye gitmesek de olur." bunu duymak benim için güzel bir duyguydu.
Biliyorsunuz geçen bölümde, "Kafe Usulü Tavuk"la başlayan ama sonucu "Apachi Reis"i dönen çekişmeli günün birinci bölümünü yazmıştım.
Evet, şimdi o tavuğun yapım aşamalarına:
Burada kalmıştık.
Tavuk haşlanırken içine attığımız baharatlar:
Defne yaprağı, Top Karabiber, Kekik, Soğan
Ve Havuç.
Bir yanda baharatları hazırlıyoruz. Cengaver üçlü:
Hardal, Köri, Köfte Baharatı.
Hardalın tavuğa çok yakıştığını düşünüyorum. Aynı zamanda
antiromatizmal. Anadolu da ağrıyan yerlere yakı olarak
vurulur.
Haşlanan Tavuk'un Son Hali.
Pişmiş Tavuğun Başına Gelmedi, Derler Ya!
İnanmayın. Onun bile başına neler geldi!?
Iraz Ana onları dittirdi. "Kime yeter?"diyerekten.
Arkasından baharatla buluşturduk.
Yetmez efendim, tavuğun çilesi! Kızılderililer, adamı katrana
bulayıp üstüne tüy dökerler ya!
Biz de, Çin icadı: "Soya Sosu"na tavuğu buladık.
Bakın bakalım, sırada ne var?
Evet, şimdi de: Galeta ya da mısır unuyla
karışma zamanı. Biz, kızartacağız diye
kendimizi hazırlarken...
O da ne?! Iraz Ana kavurmaya çevirmiş.
Anneme arkamızı dönmeye gelmiyor..
Sonuç:
Kızımın düzenlediği: Apachi Reisi.
Yanında: Fırında Baharatlı Patates, Salata.
Çocuklar böyle tabaklara bayılıyor. Tek sıkıntı, nereden dökmeye
başlayacaklarını bilemiyorlar:)))
Herneyse, valla bu versiyonu da biz de sevildi.
Herkese sevgilerimizle. Sofrayı neden fotoğraflamadım, diye hayıflandım...
Çok güzel görünüyor gerçekten, görüntü böyle olunca kimse hayır diyemez :)
YanıtlaSilhah haaa, sizin muhabbetlerinize bayılıyoruum.
YanıtlaSilyemeği de not aldım bi de.
:)
Biz de gülüyoruz,artık ne yapalım ?:)))
YanıtlaSilne kadar da eglenceli anlatmisiniz hic sorma ayni durum bende de vardi bende disarda yemesinler diye kendi isimi kendim görüyor oldum simdi artik eskisi gibi dasarda yemiyorlar en saglikli ise ev yemekleri sevgilerimle♥
YanıtlaSilhoşgeldiniz,en sağlıklısı ev yemekleri sözünüze sonuna kadar katılıyorum. sevgilerimle.:)
Silgene harika bir tavuk yemeği..galiba her gün bi tavuk yicem gibi:)) elinize sağlık..
YanıtlaSilAfiyet olsun.Bu üçlünün ikilisi,daha önceki yazımda belirtmiştim.Eski kadınlar,tavuktan üç tane yemek çıkartmazsa hasta olur.! Üçüncüsü de tavuk suyuna pilav oluyor.:))
Silçocuklar öyleler malesef
YanıtlaSilbizimkiler küçükken dışarda yediğimiz salataya bile saldırırlardı
evde her akşam önlerine konan salataya ellerini uzatmazken
:(((
Silanlatım ve sunum harika.çok da lezzetli görünüyor.ellerinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim.Hoşgeldin:))
SilHem şifalı hem lezzetli bir tavuk yemeği.
YanıtlaSilEllerine sağlık hepinizin :)
ben bu postu daha önce okudum ve yorumda yazdım ama yorum kısmında göremedim.spama düşmüş olabilir.
YanıtlaSilyine yazayım görüntü süper!
Herhalde öyle olmuş;yoksa yayınlardım.Umarım bir daha böyle bir şey yaşamayız.Siz ya da başka arkadaşlar içinde olsa...Üzüldüm.:(
Sil