Gül’e ulaşmak
kolay değildir. Talip, niyetinde saf olmalıdır ki imtihanları geçebilsin.
Mevlana: ”Hamdım, piştim, yandım:Elhamdülillah.”
Der; nihayetinde.
Mevlevihane bahçesinde: Yeni açmaya başlayan; lale.
“Elhamdülillah” diyerek, nefsinden vazgeçerek; Allah’ın varlığına
teslim olan derviş; lale gibidir. İçi; ”Allah aşkıyla“ yanarak yüzüne O’nun nuru
vurur. Dünya da ne kadar aşık varsa renkleri de o kadar çeşitlidir.
Mevlevihane
gezisinin ikinci bölümünde, talibin diğer aşamalarını anlatacağım:
Talip: Ayakçı olarak mutfakta ki ilk görevine başlar. Yüzünün ifadesinden; ne kadar mahcup olduğunu hissediyorsunuz.
Pişmek için mutfağa giren, talip; önce: ”Ayakçı”
yapılır. Mevlana’nın: ’İstemesini bilmeyen, vermesini de bilemez.’ düsturunu
öğrenebilmesi için; çarşıya erzak
istemeye ve toplamaya gönderilir.
Mevleviliğe göre, Allah'ın yarattığı canlı ya da cansız herşey saygıya layıktır. Çerağcı da, hem nimete hem de ateşe hürmet göstermektedir.
Çerağcı, odun toplama, kandil ve ateşle ilgili işleri
hallederdi. Somatçı: Sofrayı, kuran kaldıran, sofra edebi öğretendir. Sofra da: Kaşığın yenilen tarafıyla tabağa sokulmayışı, su içildiğinde diğerlerinin
yemeyi bıraktığı (kul hakkı örneği-eşitlik) Meydancı, ortalığı düzenleyen kişidir.
Alaaddin'in Sihirli Lambasını Görmüş Gibi Oldum. Masalı yeniden yaşamak için
hafiften dokundum. Lamba: "Kendi masalını yarat!" dedi.:)
Mutfakta, kaldığı sürede -ortalama 40 gün – boyunca; adaya 1 tane hurma verilir.
Görsel alıntıdır.
Halhalı; dervişlerin karıncaları incitmemek için taktıkları söylendi. "Karınca dahi incitmez." sözü, o dönemden bugüne miras kalmış. Halhal da bizlere süs:)
Dervişler; incitici ve küfür dolu söz kullanamaz. Dili
ve kalbi; can acıtan sözlerden uzak tutmalıdır. Yakmak, söndürmek, kapatmak gibi
fiiller yoktur.
Günlük cümlelerinin içindeki örnekler:
‘Ateşi yakın.’ Denmez --à’Ateşi
uyandırın.’
‘Kapıyı kapatın.’ Denmez-à’Kapıyı
kavuşturun.’
‘Kandili söndürün.’ Denmez.--> ‘Kandili
dinlendirin.’
Kimilerine göre
mutfak eğitimi yeni aday gelene kadar sürer, kimine göre de hocası
‘tamam.’ diyene kadar. Mutfak eğitimi sonunda, adaya ‘Elif-i nemet ‘
verilir.-Araştırdığım bazı kaynaklarda- Elif-i nemet: Dünyayı beline bağlayıp
kalbe almamayı simgeler. Bele sarılan renkli kumaştır.
O zamanlar böyle süsleyerek girişine elbette asmamışlardı. Adı geçtiğinde, insanın ister istemez canı yanar.
Ardından, talip hücreye alınır. 40 gün sürdüğünden
‘hücre =çilehane’ dir.
40 gün; tüm
kültürlerde önemli bir süreçtir. İslam da bunun anlamı-benim
algıladığım-: Arınmak ve yeni süreçle birleşmek. Verilen örnekler de :
Şimdiler de kimse 40 gün 40 gece düğün yapamasa da söz dilimize yerleşmiş.
40 gün 40 gece düğün yapmak-bekarlığın bitişi, yeni
biriyle hayata devam etmek.-
Ölünün kırkı –Kırk gün sonra, ruhun bu dünya ile
bağlantısının kesilmesi.-
Bebeğin kırkı- Kadının anne oluşu ve bebeği+eşi ile birlikte yeni hayatı.-
Çilehanenin içi: Pösteki, tesbih -belki -bir testi de su.
Her gün hocası
tarafından ders verilen talip, rüyaları
da yorumlanmaktadır. Adayların bazıları çilehane durumunu, ikinci hatta üçüncü
defa yaşayabilir.
Kırk gün içinde
pişen kişinin: Kalp ve nefsi arzularından arındığı, verilecek bilgiyle edebin
de artık alabileceğidir. Kişi: Vav harfinin temsil ettiği: Allah’ın varlığında, tüm evrenle kucaklaşmaya maddi-manevi
hazırdır.
Tilavet Odası: İlimlerin öğretildiği ve öğrenildiği yer. Halife Dede ve diğer dervişler oturmuşlar, tatlı tatlı sohbet ediyorlardı.
Tilavethaneye
geçen aday: Hem matematik, coğrafya, tarih ilimlerle fıkıh, hadis gibi manevi
ilimleri öğrenir. Tilavethane de, kahve sürekli pişirilir. Kahve işlerine
bakan: Tahmisçidir. Mevleviler, kahveye başka önem verirler. Mevlana’nın
teninin; kahve koktuğunu söylerler. İslami gönül insanlarının belirgin ten
kokuları olduğu söylendi. İmam-ı Azam için: Nane (yanlış hatırlanmadıysa.)-Sanırım, bir metafor oluşturulmaya çalışılmış.-
Tahmisci: Kahve işlerine bakan kişidir. Kimbilir, kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu da onlar kültürümüze yerleştirmiş olabilir.?!
Günün 24 saati
boyunca; tasavvuf müziği çalınan Mevlevihane de kişi üç senenin içinde kulak
doygunluğuyla musiki aletlerinden birini çalar. Aynı zaman da semazenden sema
dersini alır.
Görsel alıntıdır.Konya Mevlevihanesi.
1001 günü
geçiren kişi, Konya Mevlevihanesi’ne gönderilir. Konya’da da eğitimlerine devam
edilir, sonrasında dünyanın dört bir yanına: İmam, müezzin ya da eğitimci olmak
üzere Mevlevi dervişleri yollanmış. Osmanlı’da ki taht sancağı sistemi
benimsendiği de eklendi. Mevlevilikte ileri derece de görev yapacakların
gideceği yer: Konya.
Manisa
Mevlevihanesi ile ilgili anlatacaklarım hemen hemen bitti. Manisa
çevresindeyseniz-İzmir, Balıkesir, Uşak, Aydın-
günübirliğine gidip görebilirsiniz.
Çevre yöresinin, o yüzyıl imarına uygun düzenlenirse; bana göre turizm değeri artacak. Nasıl yapılır; bilemiyorum.?! İnsanları üzmeden, hakları yenmeden..
Manisa yazılarına devam edeceğim. Bakalım, sırada hangi sürprizlerle !!
Kalp ilimle süslendiğinde güzelleşir. Allah'a varışın betimlenişi.
Ebrular Konya Selçuk Üniversitesinden gelmiş.-Mevlevihaneye gidip anlatıcısından dinlemenizi isterim.-
Celal Bayar Üniversitesi'ne sahiplendiği kültür için hem de orada görevlendirdiği İsa Bey 'di-İnşallah, yanlış hatırlamıyorumdur.- kişi için teşekkür ederim. Müze de, hem anlatımı güzel hem de bilgisi olan birisiyle karşılaşmak güzel. Keyifle ayrılıyorsunuz. Yeniden gelmeyi düşünüyorsunuz. Darısı, diğer müzelerimizin başına!!
Çevre yöresinin, o yüzyıl imarına uygun düzenlenirse; bana göre turizm değeri artacak. Nasıl yapılır; bilemiyorum.?! İnsanları üzmeden, hakları yenmeden..
Manisa yazılarına devam edeceğim. Bakalım, sırada hangi sürprizlerle !!
Sevgilerimle.
NOT: Bu yazıyı yazarken o kadar aksiliklerle karşılaştım ki en sonunda, akışa bıraktım. İnşallah fotoğrafları görürsünüz.
FOTOĞRAFLAR BANA AİT!
NOT: Bu yazıyı yazarken o kadar aksiliklerle karşılaştım ki en sonunda, akışa bıraktım. İnşallah fotoğrafları görürsünüz.
FOTOĞRAFLAR BANA AİT!
Teşekkürler. Çok güzel bir yazı.Okudukça okuyasım geldi. Mevlevilikte ilerlemek için izlenen yollar ve onların amaçları gerçekten etkileyici.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.Beni de çok etkilemişti.
Silgene çok güzel hazırlanmış bir dizi..elinize sağlık..yazıyı sanmıyorsam blogun HTML,sinde yazmışsınız..öyle gözüküyor..bence bilgisayarınızın wordunda hazırlayın yazılarınızı (sonra hepsini seçerek yazı tipini ve boyunu ayarlarsınız kolaylıkla) ondan sonra da blogun html,sine eklersiniz..fotoğraflarıda böle eklemek daha kolay olur..iyi günler ablacım..
YanıtlaSilAslında wordde yazıyor sonra HTML ye ekliyorum.Fotoğrafları burada hazırlıyorum.Wordde yazdığım halde iki kere yazıyı kaybettim.Bir sürü sıkıntı çıktı.Aslında şu google drivei kullanmayı öğrensem daha rahatlayacağım.
Silşaşırdım doğrusu..word derken ben wordpad,i kastettim..windowsun wordpad,ini..birde başka word uygulaması var..hangisini kullandınız ablacım..worpad değilse,birde şöle deneyin..(başlat + donatılar + wordpad) tüm yazıyı buraya ekleyin,düzenleyin..Yukardaki yazı ayrımlarına dikkat ettim..wordpad,de iki satırı eklediğimde iki satırın birleşik olduğunu gördüm. İkinci satırı iki enter yaparak ayırmanız gerekiyor.
Silsonra ( ctrl + A ) yaparak tümünü seçin ve yukardan harf karakter biçimini değiştirin. Mesela sanmyıyorsam bu karakter biçimi (calibri)..Bunu (Arial) yaparsanız daha sade olur..Bir de yazı boyutu sanmıyorsam 11 yada 12 punt. Bu kalabilir.Gözleri küçük yazıları göremeyenler için olabilir..
Sonra fotografları eklerken (bir daha eklemenize gerek yok,fotoğrafların adreslerini alıp-ekleme yapabilirsiniz.' resim urldini kopyala'gibi) istediğiniz yere ekleyebilirsiniz..yardımcı olayım dedim..umarım çok şey bilen birymiş gibi davrandığım için başınızı ağrıtmamışımdır..:)) iyi günler ablsı..
Kusura bakmayın,sölemeyi unuttum..fotografları html,ye eklerken yazıdan bir (1) ENTER önce ve sonra olmasına dikkat ederseniz,yazıların resimle birleşmesini yada uzak kalmasını engelleyebilirsiniz..
SilSevgili Bilge-umarım ,Bilge dememin sakıncası yoktur.- ,önerilerini önemsiyorum ve uygulamaya çalışıyorum.Başarınca ,kendime sıkı bir 'aferin çekiyorum.' Teknik konularla ilgili diğer mevzulara geçiyorum.Yapabilinceye kadar deniyorum.Yapamasam da, 'şimdi bunu bırak.' diyorum.İleride bir şekilde o konuyu çözüyorum.
SilVerdanayı seviyorum,o yazı fontunu kullanıyorum.
Teşekkür ederim.Sen,iyi bir arkadaşsın.Sevgilerimle.:)
yok sakıncası,bilgeyiz biz :) yardımcı olduysak ne mutlu bize..hayırlı hafta sonları dilerim..
SilSana da ,canım.Teşekkürler;bu arada site açılma sorunuyla ilgili düzeltebileceğim bir şey var mı?Senin dikkatini çeken bir nokta oldu mu? Zeugma ; bu sorunu yazmış bana.
Silben pek bişey bulamadım ama şöle bi sorun var..blogun en tepesine bakın..dikkat ederseniz orada < ZOLh1tBphSlhTD4kCPTKedL1WSk (UA-37790965-1) > diye bir yazı / kod var..o yazı blog ilk açıldığında karşımıza çıkıyor..ne olduğunu anlayamadım..o yazı tahminimce şablonda bir yerde olması lazım..bi ara şablonu düzeltmeye çalıştınız mı? orda kod eklediğiniz bir yerde olması lazım..onu ayarlamanız gerekiyor gibi..
Sileğer şablonda değilse (yerleşim) de bir yerde (java/script ) kodları tam yerleşmemiş olabilir..reklam aldığınız kodları falan kontrol edin..orada ters giden birşey var mı diye? yukardaki kodu (karmaşık yazıyı) arayıp bulun derim..
yada acaba şablonun kendisiyle ilgili mi,onuda anlayamadım..arastırıp bulmak lazım..Onun haricinde ben pek pi sorun bulamadım..
Bilge o kod alexaya kaydettikten sonra çıktı.Reklam almıyorum.Birileri,verse fena olmaz:)))
Silcanim ellerine saglik cok begendim digerini sabirsizlikla bekliyor olacagim sevgilerimle♥
YanıtlaSilTeşekkürler,Gügü...
SilEn çok buna bayıldım=Dervişler ;incitici ve küfür dolu söz kullanamaz.Dili ve kalbi ;can acıtan sözlerden uzak tutmalıdır.Yakmak,söndürmek,kapatmak gibi fiiller yoktur.
YanıtlaSilBen de çok şaşırmıştim,davranışlar ve sözler birbirini tuttuğunda ahenk meydana geliyor.Büyülüyor.Sevgilerimle.
Silalla alla ya senden çok şey öğreniyom ya.
YanıtlaSilnot aldım gerektiğinde başvurmak için.
:)
Ben de senin gibi çok şey öğreniyorum,sonra da paylaşıyorum.Blog yazarlığının bu kadar öğretici olacağını tahmin etmezdim:) Teşekkürler..:) Aynen senin gibiyim:)))
YanıtlaSilYine çok güzeldi, emeğinize ve yüreğinize sağlık..
YanıtlaSilTeşekkür ederim,benim kadar sevdiyseniz; ne mutlu bana! Sevgilerimle:)
SilKonya'dakini iyi biliyorum.
YanıtlaSilBuradakinden ilk senin sayende haberim olmuştu.
Teşekkürler verdiğin bilgiler için.
Manisa'ya ilk gidişimde ziyaret edilecektir ;)
Gitti mi yorumum? :(
YanıtlaSilSayfan kilitleniyor sürekli, bilgine...
Konya'dakine ben de gitmiştim.Hatta ,orada ettiğim bir dua kabul oldu. Ozel bir yeri var ,benim kalbimde de.Gerçi;Mevlana'nın ozel bir yanı var:Mesnevi'nin 7 cildini okudum.Fih-i Mafi 'yi ağır Farsça'dan dolayı okuyamadım.Tüm dünya'yı kendine hayran bırakmış,hümanist :
Sil'Gel,ne olursan ol yine gel.' derken ki samimiyeti bizleri -müslüman,hristiyan,ateist vs.- çevresine topluyor.
Bu arada,Zeugma'cığım:Valla ,kışı da getirdin..Donuyoruz,İzmir de bile!!!
Ayvalara olan yorumun 2 hafta sonrası ,kış geldi...
Altıncı hissin mi kuvvetli yoksa ,biraz medyumluk mu var,anlamadım??:))Sevgilerimle.
Altıncı hissim çok kuvvetlidir gerçekten. Bildiniz..
YanıtlaSilAma bu olayda ayvaların resmini koyup kışı asıl sen getirdin desem? :))))
Saylanmaz efendim:)) Ben ,kış gelecek ,demedim. Bergama'nın bereketi demiştim.. Saylamıyorummm:))) Sevgilerimle:) Ah,o fotoğraf yaktı ,beni:))
SilZeugma,son yazdığın yazıyı ben de goremiyorum. Sayfa bulunamadı 404 hatası çıkıyor...Haberin olsun.
SilBunu şimdi gördüm.
SilHangi yazımı göremiyorsun yaaa?
Gelip bir kez daha bakar ve haber verir misin lütfen? :(
Ama benim son yazıma sen dahil 7 kişi geldi ve yorum yazdı?
SilSonradan düzelmiş mi ne olmuş ki?_
Bu Blogger ne yapacağını şaşırıyor bu ara... İyice delirdi.
Yayınladığımız yazılar saatler sonra görünmeye başlıyor panellerimizde...
keyifle okudum bahçe perim ve bilmediğim ne çok şey öğrendim.mevleviliğin tüm o aşamalarını ve isimlerini bilmiyordum mesela.ve ne kadar meşakkatli olduğunu düşündüm.Rabbim bizede o sabrı ve dayanma gücünü versin.
YanıtlaSilellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
bu arda tekrar çok geçmiş olsun diyorum.tez zamanda şifa bulup iyileşmeni dilerim.
Teşekkür ederim,Alanay.-Bu arada,bazı yorumlarda ;Dolunay da grüyorum.- Hep beraber ,diyelim.:)) Bu bel fıtığı ağrısından dolayı ;güzel bir şenliği kaçırdım.Karaot Tohum Takası:(( Gidebilseydim,bugün veya yarın onun resimlerini gorecektiniz...Ne diyelim;kısmet.! Sevgilerimle.
YanıtlaSililk duydum o şenliğide!
Silüzülme önce sağlık.
bu arada asıl adım dolunay alanay ise internet ve site adım :)
sevgiler benden..
Çok faydalı bilgiler edindim güzel paylaşım için çok teşekkürler.
YanıtlaSilSiz de hoşgeldiniz.:)Teşekkürler:))
Sil"Dervişler ;incitici ve küfür dolu söz kullanamaz." keşke günlük hayatta birazcık da olsa dikkat etse herkes bu öğretiye
YanıtlaSilneredeeee,herkes çıkarcı herkes egoist olmuş sanki
harika bir yazı olmuş
bilgi verici
teşekkürler
Sizin de çevrenizde var mıdır ;bilmiyorum:Küfür o kadar yerleşmiş ki insanlar normal konuşunca yanlış bir şey yaptığını düşünüyor...:S
Silmimin var bendee.
YanıtlaSil:)