Bahçeperim - Çay Bilgesi...

Hafta sonuna gelmişken, biraz da “aşk-yemek” üstüne yapılmış filmlerden konuşalım. Başlık, aynı adı taşıyan kısa filmden.

Aşk ve yemek birbirine benzeyen ögeler. İkisi de uyum sağlamayınca ne tat ne de haz veriyor. Sırada, dikkatimi çeken “yemek-aşk” filmleri… Sanırım, bu yazım iki bölüm olacak.

İlk başta, başlığı taşıyan film: Menüde Aşk Var.

Menüde Aşk Var

Cornetto’nun sponsorluğunda ki filmde heyecanlı bir şey arıyorsanız: Beklemeyin. Hikaye, tamamen: “Masumiyet” üstüne kurulu. Garson kız kafenin bir müşterisine âşıktır. Şarkı sözü yazarıdır. Bir gün şarkı söylemeye başlatılır. Genç oğlan ona yüz vermiyordur. Ta ki onun sağır-dilsiz olduğunu öğrenene kadar. Burada, evsiz bir amca devreye giriyor. Garson kıza; işaret dilini anlatan bir kitap verir. Gerisini de siz izleyin.

Aşkta Her Şey Mümkün Mutfağı

Aşkta Her Şey Mümkün:

Baş rollerinde Jack Nicholson ve Diane Keaton ‘ın oynadığı filmde, her kadın gibi mutfak sahnesi beni cezbetti.

Araştırdığım kadarıyla, o sene filmi izleyenlerin büyük çoğunluğu, “tasarımcınız kim?” diye şirkete hem telefon hem de mesaj yağdırmış. Mutfak ve çalışma odası; gerçekten benim de hayallerimi süslüyor.

Bu sahneden, yatak odasına geçiş sahnesi: Heyecanlıydı. Yatak odası diyalogları unutulacak gibi değil. Tansiyon ve hamile kalma konusu.

Aşkta Her Şey Mümkün Mutfak Sahnesi

Diane Keaton, bu filmde 57 yaşındaymış. O yaşta, onun kadar güzel ve çekici olmayı diliyorum.

Film: Kaç yaşında olursak olalım, kalbimizi açmamızı söylüyor. Kendime de söylüyorum.

Vatel:

Prens De Conde’nin sadık hizmetkârı. Her sorunu yaratıcı, şaşırtıcı, bıkmadan, prensiplerinden ödün vermeden yine de kalp kırmayan bir adam. Hatta: Adam gibi adam.  Böyle bir adam bulsam –biraz da yakışıklı olsun- evlenme teklifi ederim.  Bir adamın işine aşkı...

Vatel Şekerden Meyve ve Çiçek Sepeti Hazırlıyor

Düşünceme göre, film: Onurlu bir adama-Vatel- iade-i itibar için çekilmiş.

Vatel, kralın için hazırlanan üç günlük görkemli şölenin yaratıcısıdır. Vatel, pastacılıkta “krem şanti” mucidi diye anılıyor. 1650’li yıllarda, krema –kaymak- yeterince bulamayınca az krema, bol süt ve şekeri hırsla çırparak: Krem Şantiyi icat eder. Soran olursa: “Güney bölgesinden bir tarif.” dersiniz. Paris’ten gelen lambalar kırılınca, kavun ya da bal kabağını oyarak etrafını da çiçeklerle süsler. Yardımcısına: “Soran olursa eski bir Hint geleneği, dersiniz.”  Sanırım, “Cadılar Bayramı” sevdiğimiz- görsel- bal kabağından lambalar da onun eseri.

Kralın kardeşine, sapkın isteği için çok net hayır diyor. Buna elçi olan kişiye: Ben onun bulvarından çocuk almıyorum, o da benim mutfağımdan çocuk alamaz.”

Vatel Ve Madam Montauser Karşılaşınca

Vatel (Gerard Depardeu) ile Madam Montausier( Uma Thurman) bu ziyafette karşılaşıyor. Madam ona şunu soruyor: “Diğerlerinden farkınız nedir?”

Vatel: Yaratıcı ve şaşırtıcıyım.

Krem Şanti Yaparken

Krem şantinin yaratıcısından fotoğraftaki gibi bir yaramazlık bekledim.

Onun yerine, meyve fondüsü yaparken, şölendeki et herkese yetmesi için mantarlı sosu ayarlamakta, portakalın ve armudun görsel servisini izledim.

Prens De Conde’nin emrivaki –kumarda- Vatel’i kaybetmesi ve Vatel’in bu konudan habersiz oluşu, kabullenmeyişi sonrası intiharı…

Madam Montauseri’ye mektubu: Bu dünyada ayrılırken üzüleceğim, tek şey: Sizinle birlikte olamayacağımdır. Vourles ormanında kiraz ağaçları, kirazların tadı doğruca rüzgâra karışıyor. Prens Conde – Versailles arasında ki yol çok dar. Ben yapamadım. Siz daha iyi yol bulun…

Vatel’in hüzünlü vedasından sonra, romantik bir aşkı daha uğurladık.

Hafta sonunuz güzel geçsin. Cumartesi ya da pazara umarım ikinci bölümünü yazabilirim. Aklınızda kalan “aşk yemek” konulu filmleri yorumlarda paylaşmanızı diliyorum.  Herkese sevgilerimle…

Not: Görsellerin hepsi alıntıdır.