Bahçeperim - Çay Bilgesi...

Cumartesi hoş bir tesadüfle Foça’ya gittim. Oya Genç, Slow Food “Foça Zeytindalı” birliğinin etkinliğini paylaşmış. Terra Madre adıyla anılan etkinliğin amacı: Toprak Ana’ya teşekkür etmek ve yeryüzü nimetlerini paylaşmayı kutlamak.

Slow Food’u tanıyor musunuz?

Slow Food tüm dünyaya yayılan sağlıklı beslenme hakkını savunan hareketin ortak adıdır. Bu da tohumdan sofraya olan sürecin; doğru, temiz ve adil olması ile gerçekleşir.

Doğru, Temiz Ve Adil:

Tohumun doğru şekilde alınması, ürünün üretilmesi, korunması ve üreticinin de hakkını almasıdır.

Bu arada, Slow Food benimde takip ettiğim bir harekettir.

Slow Food Foça Etkinliği 

Foça’da Slow Food birliğinin kutlamasında organizasyon başkanı Gül Girişmen ile Nedim Atilla’nın konuşmasını dinledik.

Gül Girişmen, temanın: “Nuh’un Ambarı” olarak belirlendiğini söyledi. Unutulan, kıyıda köşede kalan lezzetleri hatırlatmaktı.

Nedim Atilla

Nedim Atilla:

Slow Food’un amaçlarını ve neler başarıldığını anlattı. Üreticiyle tüketici arasındaki hassas denge bozulduğunda neler değişiyordu? Toplumlar nasıl etkileniyordu? Bunu: Divle peynirini anlatarak örnekledi. Sonuç: Dünyanın yaşanabilirliği devamlılık ilkesiyle örtüşüyordu.

Siyez bulgurunun macerasını. Şu anda; ülkemiz de yetişen endemik tür olduğu ispatlandı. Hepimize bir sorumluluk da yükledi. Kültürümüzde ki nadir lezzet, hayvan ve bitkiyi  “Dünya Mirası Listesine” bildirmemiz. “En azından bizlere ulaşın, fikir alışverişinde bulunalım.” dedi. Bunun iki yönden faydası var. Değerlerin korunması ve doğru bir şey yapma duygusu.

Aliağa’dan balıkçı Kayhan Bey davet edilmiş. Nedim Bey konuşmaya onu da çağırdı. Balıkçı Kayhan Bey, 20 cmden küçük balık satmadığını anlattı. Balık neslinin devamı için dikkat edelim!

Foça Zeytindalı Birliği

Gül Girişmen, beraber çalıştığı insanları çağırdığında salonu güzel bir duygu kapladı: Birlik olmak ve yapılan işten keyif almak. İş birliğinde belediye başkanı ile kaymakamın da olması ayrı mutluluk. Oradaki herkesin yüzü aydınlandı. Hepimizin yüzü gülüyordu.

Yemek Listesi Ve Tabağı

Ardından, hazırlanan yemeklerin tatlarına baktık. Yemek sırasında Ülkü Hanım’la tanışıp sohbet ettim.

Ülkü Hanım

Foça Zeytindalı Lezzetleri

Benim için birçok tat ilkti. Divle peyniri, balkabağının tuzlu hali, melengiçli –çitlembikli- kuru üzüm tatlısı.

Divle peyniri; Ermenek ile Mersin arasında yapılan, keçi tuluğuna doldurulup obruklarda iki sene dinlendirilen bir tür tuzlu lor. Kaşara yakın bir lezzet taşıyor. Tadan kişilerin aklının köşesinde yer edecektir.

Melengiçli kuru üzüm şaşırtan bir görüntü ve lezzete sahip. Zeytin sanarak ağzıma attığımda çıtır çıtır tatlı bir şey yedim. “Ardından, bunu kim yapmış?” aramasına çıktım. Hüseyin Bey ile Hanife Hanım’la karşılaştım. 

Melengiçli Üzüm

Fotoğraflarken, Hanife Hanım: “O kadar uğraştın. At ağzına birkaç tane.” demez mi? Harika bir kare de üçü buluştu.

Blogger Selfiesi

Yemeğin sonunda, İzmir yemek bloggerlarından: Oya Genç ve Sevilay Uçak’la yüz yüze görüştük. Bu da bir ilkti. İzmirli blogger arkadaşlarla iki çift laf etmek. İnşallah devamı gelir.

İyi ki Slow Food Foça Zeytindalı birliği bu etkinliği yapmış. Kendi adıma teşekkür ederim. Yemekleri hazırlayanların ellerine sağlık.

Hayatın güzel tarafları: Keşfetmek, güzel insanlarla karşılaşmak ve keyif almaktır. Üçünü bir arada yaşadım.

Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum. Sevgilerimle.