Bahçeperim - Çay Bilgesi...

İngilizce kursundan dolayı bloga yayın giremiyorum. Bu arada hem iş hem ziyaret babında küçük bir gezide sığdırdım. Samsun -Kastamonu hattında ufak bir Karadeniz yayı çizdim.

Samsuna Doğru

İlk önce Samsun- Amasya arasında neleri not almışım? O konuları paylaşacağım. Kastamonu macerasını ikinci ve üçüncü yayınlarda anlatacağım.

Bu yazıda ki bilgileri bir kenara not alın. Özellikle seyahat edenler için faydalı olacak. İnstagramdan izleyenler az çok neler yaşadık? Biliyor.

Yolculuk, İzmir’den Samsun’a Pegasus  havayolları 18:10 uçağıyla aktarmasız uçtum. Pegasus havayolları tam zamanında yolcuları aldı, iki saat gibi bir sürede “1005” km aştık. Zaman kısa bir o kadar değerli. Teknoloji sen nasıl da muhteşem bir şeysin!?

Samsun’a ilk gidişim. Yeni yerlere giderken  içimde “pır pır” eden bir kelebek. Yanımda Dan Brown’un “Kayıp Sembol” kitabı var. Robert Langdon, Amerikan Kongre Binası’nda ve kesik bir elin gösterdiği sırlarla başbaşa…

Washington DC

Seyahat için polisiye tarzı kitapları ideal buluyorum. “Şimdi ne olacak?” duygusuyla yolda bitiyor.

Karadeniz Çayı

Samsun’u gönül rahatlığıyla gezemedim. Nedense: “İzmir- Ankara” karışımında bir şehir hissini yaşadım. Geçtiğim bazı yerler hatıralarımı canlandırdı. “Şurası el ele tutuştuğumuz, şurası göz göze bakıştığımız yer.” Hiç bilmediğiniz bir yerin böyle etkisi oluyor mu? Oluyormuş.

Işıklı Samsun

Samsun’da bir gece geçirdim. Ertesi sabah Amasya’ya yolculuk var. Oraya en erken giden firma: Metro. Sabah “8:30” da araç hareket ediyor. Saatlerinizi ayarlayın. Ben yetişemediğimden “10:30” da yola çıktım.

Geç kalınca, Meydan’da kahvaltı yapacağım yer aradım. Simit Center’a geçtim. Şık ve açık büfe konusunda seçeneğin çok olduğu bir mekan. Turşu kavurmayı yıllar sonra yine tadabildim. İsmini hatırlayamadığım Karadeniz’li komşu teyzemi andım. İlk onda turşu kavurması yemiştim. Fiyatları azıcık tuzlu. Galiba, bunun sebebi: Meydan manzarası.

Samsun Simit Center

Samsun’dan ikinci görüntü: Tarihi bina ve McDonalds.  İroni bir durum. Umarım, Karadeniz pidesi, hamsisi bu fast-food canavarını durdurur.

Samsundaki İroni

Metro firması buralarda dolmuş esasına göre servis yapıyor. Otogara işe gidecekmişiz misali ağzına kadar dolu araçla gidiyoruz. Yakın şehirlere otobüsten küçük araçlar yola çıkıyor. Bunun sakıncası nedir? Koridora taşma, camdan fırlama ihtimaliniz olabilir. Özellikle; koltuk arkadaşınız iriyse. Yalnız; otobüste wi-fi vardı. Hakkını yemeyelim. Kahkaha mı atıyorsunuz? Yazıyorsam da duyuyorum, canım.

Samsun’a bir daha gelmeye söz veriyorum. Ne de olsa; Amazon kadınlarının ülkesi.

Size de şimdilik veda ediyorum. Herkese güzel bir hafta sonu dilerim. Yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı bekliyorum.