Yazı hem bana ait, hem de değil. Neden diyeceksiniz?
Hani, “Kahve Molası” adlı bir yazım vardı. Orada, küçük hanımın kahvesinden
yudumlamıştık.
Aslıhan'ın güzel bir yeteneği daha var: “Öykü yazmak.”
Geçenlerde onlara gittiğimde, yine kahvesinden ikram etti. Ardından: “Teyze,
ben yazsam yayınlar mısın?” Kahvenin kırk yıl hatırı var.
Aslıhan Kahve Sunuyor |
Yazmaya başladı. Neden bilmem; bir anda sıkıldı. Sanırım, büyükler okuyacağı
için endişelendi. Kâğıttan başını kaldırdı. Masum bir ifadeyle: “Hikayeye devam
edemiyorum. Sen tamamlar mısın?” dedi. Ben de: “Tamam.” dedim.
İşte, bu yüzden hem bana ait hem de değil… Aslıhan'a buradan sesleniyorum: “Yazmaya devam et.”
Hikâyeyi okuduğumda şunu hissettim. Alışveriş yapmayı
sevmek, kadınların ruhunda var. Bir tür aşk.
AVM |
AVM RÜYASI:
Karanlık bir odada kalsaydım, ne yapardım? Hadi, biraz
daha eğlenceli olsun.
Alışveriş merkezinde kilitli kalsaydım…
Maceraya başlayalım mı?
Gözlerinizi kapayın. İş çıkışı, biraz kafa dağıtmak
biraz da ihtiyaçtan alışveriş merkezine gitmişsiniz. Kafanızda binbir sorun.
Reyonlar size bakıyor: “Ne alacaktın?” Anonslar
yapılıyor. İnsanlar, telaşlı koşturuyor. Siz, anlam veremiyorsunuz. Işıklar bir
bir kapanıyor. Çantanızdan telefonunuzu çıkartıyorsunuz. Saat… Vakit bir hayli
geç olmuş.
Panikle çıkışa koşuyorsunuz. Alışveriş merkezi
kapanmış. Ardından sessizlik…
Kasaların önünde oturuyorsunuz. İçinizden bir ses: “Ne
korkuyorsunuz? Bir dünya yiyecek, giyecek, kitap, oyuncak var. Kendi eğlenceni
yarat.”
Oturmaktan sıkılıyor. Midenizden de gurultular
yükseliyor. Yiyecek reyonuna koşuyorsunuz.
Şimdi karar verin: Taze meyveler mi, peynirler mi yoksa çikolata ve
bisküvi mi? Omzundaki küçük ayartıcı, sizi teşvik ediyor:
Spagetti |
“Burası, tüm gece emrine amade. Başla bir yerden! “
der.
O da ne? Ekmek ürünleri bölümünde minik bir fırın var.
Omzundaki ayartıcı:”Yine çok şanslısın. Sıcak yemek yiyeceksin.” Karnını
doyurduktan sonra, eğlenme vakti.
“Peki, nereden başlamalı?”
Giysi bölümü mü, elektronik eşyaların olduğu yer mi?
Kombin |
Ayartıcınız, aynada kendini gösterir. Giysilere… Madem,
burada kapalı kaldın. Yediklerini eritirsin, spor olur.
Kabinde giyin çıkar ve kombinle. Aynaya her baktığında,
ayartıcın: “Valla, sen bu işi biliyorsun. Moda blogu mu açsan?” demekte.
O kadar giysi değiştirince haliyle yoruluyorsun.
Gecenin de bir vakti olmuş. Yatak da sana gülümsüyor. “ Hey, artık yorulmadın
mı? Gel de dinlen.”
AVM deki Yatak |
Üstünüze pijamaları geçirmişsiniz. Ayartıcın: “Kendini
fotoğrafla. Arkadaşlarına havan olur.”
Size tanıdık gelen -sosyal mecralarda yaptığı her şeyin fotoğrafını paylaşan- bir yanı var mı?
Dişlerinizi de fırçalayıp, tableti kapıyorsunuz, bir de
kitap bölümünden bir kitap. Yatağa yerleştiğinizde, yorgunluktan mı yatağın
rahatlığından mı uyuyakalmışsın.
Temizlikçi kadının:”Aaa!” çığlığıyla, uyanıyorsun. Ona, aklına nereden
geldi, bilinmez: “AVM Rüyasını”
anlatıyorsun. Kadıncağız, sana inanıyor. Kendini dışarıya attığında,
küçük ayartıcın sana gülümsüyor:” Her zaman ki gibi yine çok şanslısın.”
Ona dönerek:” Sence, işyerim de anlatmalı mıyım?”
Sana:”Alışveriş aşkına.” der. Ortalıktan kaybolur.
Şanslı Kız |
Alışveriş de bir aşktır. Öyle değil mi? Yorumlarınızı bekliyorum.
Herkese sevgilerimle.
NOT: İlk görsel haricindeki fotoğrafların hepsi
alıntıdır.
Vallahi süper. Şimdi nereleti sana ait nereleri aslıhana ait onu merak ettim vallahi. Ama rüyası bile güzel.
YanıtlaSilGerçektende yazmaya devam etsin. Öpüyorum ;)
Hikayenin düşüncesi ona ait. "Alışveriş merkezinde mahsur kalma." Yiyeceklerin orada takılması, o sonunu iş yerinde -insanlara, başka şeyler söylüyor.- daha farklı anlatmış. Yani beş cümleden; bu yazıyı oluşturdum, Keyif kadını.:) Öpüyorum.
YanıtlaSilTamam anladım :) ama eminim pek çok bayanın küçük veya büyük hayalidir. Bir gece de olsun mahsur kalmak. Bende öpüyorum...
SilGenç kalemlere değer ve destek vererek çok güzel bir şey yapmışsınız. Bende amca oğluma bir destek vereyim yahu :))) Emeğinize sağlık efendim....
YanıtlaSilVer, desteği yahu.:) Sizin de kaleminize sağlık.
SilAlışveriş tutkudur valla.. Biliyor musun, biz ablamla çocukken, aramızda 2 yaş var , evde YKM cilik oynardık. Gece olmuş YKM kapanmış biz içinde kalmışız.Salonu YKM ye çevirirdik. Sandalyelere elbiseler asardık, masaya çatal kaşık çay tabağı altı vs koyardık züccaciye reyonu yapardık... Üşenmez sıkılmaz elbiseleri dener , bir de sessiz sessiz konuşurduk ... :))
YanıtlaSilAnnem sağolsun ortalığı dağıttığımıza pek bir ses çıkarmazdı ; hem de salonunu , ki eskiden salonlara çocuk bile sokmuyordu anneler , biraz da haklılar orası misafirlerine ayrılmış, telefon yok çat kapı geliyor herkes birbirine , ee bir oda temiz olsun di mi :) O zamanlar alışveriş yapmak çok zordu hele YKM den! Taksitli alışveriş yapabilmek için memur kefil bulmak gerekiyordu, bulsan da herşey çok pahalıydı.Şimdi çok rahat alabiliyoruz eskisine nazaran , aynı coşkular olmasa da , alamamaktan iyidir. :))
Sanki çok yaşlıymışım gibi oldu bu yazı yaaa :D
Küçük hanımefendi de gayet güzel aktarmış hayalini tebrik ediyorum, tabii seni de canım.
Çocukların hayal dünyası ve yaratıcılığı keşke yetişkinlerde de olsaydı.
Ben de bugün veya yarın ya da vakitime göre "kahve" ile ilgili bir yazı yazacağım ;) Türk kahvesine bayılıyorum hele yanında hoş sohbet varsa dopamin bombardımanına tutuluyorum :)
Yine çok hoş bir yazı , keyif veriyor ... Sevgiler
Galena, benzer bir oyunu biz de kardeşimle oynardık. Sanırım, toplaması kolay olsun diyerek yatak odasında kalırdık. Ya, ne pahalıydı değil mi? Bir de bazı markalar vardı:YKM, Vakko gibi. Dergilerde onların modelleri bir de Burda'nın dergileri...
YanıtlaSilHadi yaz bakalım; biz de keyiflenelim.:)
Guzel bir mahsur kalma mekani :) sinemadan cikmazdim ben tum filmleri izlerdim :)
YanıtlaSil:)) çok hayal etmişimdir:) ama giyecekten ziyade ev aletleri kitap reyonları hep gözdem olmuştur :) hikaye çok güzel.alışveriş tabikine bir aşk ama ötesinde kadınlar için bir numaralı terapi ardından saç yaptırma geliyor sanırım :) ikinizinde kalemine sağlık.sevgiler..
YanıtlaSilHarika kahve molasi ile bütünlesen bir yazi olmus kizimizi ve sizi tebrik ediyorum, selamlar...
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilya öykünün düşüncesi çok güzel ya. parlak fikir. tatlı da. ilk foto da çokoş. senin böle aile sofre yemek postların en güzelleriiii :)
YanıtlaSilÇok heyecanlı bir kurgulama oluşturmuş küçük hanım :))
YanıtlaSilİkinizin de ellerine sağlık..
Ve sevgiler..