Bu yazın bloglarda ilginç bir mim dönüyor. Şebo “Oytunla
Hayat” da beni mimlemiş.
Mimin adı: Hakkımda Bilmediğin 11 Şey.
Geçelim sorulara…
Elimde sihirli bir değnek olsa…
Temiz hava , toprak ve su ile sağlıklı gıda için gereken
uygulamaları hayata geçirirdim. Ülkemiz gittikçe çölleşiyor. Uzmanlara göre: Dünyada
yaşamak mucize sayılacak. Yaşayan da “dünyaya gelip gelmediğine bin pişman”
olabilir.
Arizona Çölü |
Mesleğimi değiştirmek isteseydim, ne olmak isterdim?
Tarihi eser veya mücevherler konusunda çalışan bir
uzman. Nedense geçmişe ait şeyler beni heyecanlandırıyor.
Bir gün boyunca aç kalsaydım –Ramazan ayı gibi- ne
yerdim?
Aç insan yemek seçmez. Ne bulursam onu yerdim. Ramazan
gibi susuzda kalınan bir dönem olursa; su içmekten herhalde yemek yemeye
fırsatım olmazdı.
Bir dalga olsa ilk nereye vururdum?
Mitolojik bir cevap olsun. Foça diyelim. Deniz
kızlarının olduğu bir nokta olduğunu biliyorum. Onlardan birini alıp çok
seveceği bir adamın yanına götürürdüm. Nasıl da ilham geldi yahu.
Deniz Kızı |
Issız adaya düşsem yanıma alacağım üç şey…
Kızlarımı, kitaplarımı ve çaylarımı diyelim.
En çok görmek istediğim şehir veya ülke hangisidir?
Dünyanın büyük bir bölümünü görmek istiyorum. İlk
fırsatta; Viyana, Paris ve Roma şehirlerine gideceğim. Hayırlısı diyelim.
Asla giymem dediğim renk hangisidir? Neden?
Bütün renkleri severim. Siyahı en az kullanıyorum.
Siyah: Tüm renkleri yuttuğundan; bana kaosu hatırlatıyor.
Ölmeden önce yapılacak
şeyler listesinde ki üç şey…
Şu ana kadar listemde üstü karalanmamış her şey
yapılacaklar grubunda.
Dünyayı gezmek ve fotoğraflamak. Bahçeli bir ev ve
içinde ağaçlarımla çiçeklerim. Ara sıra yarım günlüğüne çocuklarla etkinlik
yapmak olabilir.
Bir uçurumun kenarında tam atlayacaksınız; o an
aklınıza bir şey geldi ve vazgeçtiniz? Neden?
Bu sene bu durumu talihsiz bir şekilde yaşadım.
Fotoğraf gezisinde şelale çekimi için
gitmiştik. Toprak kaygandı. Rehberimiz önüne arkasına bakmıyordu. Yürürken bir
anda aşağıya kaymaya başladım. Arkamdan sesler duyuyordum. Tırmandığımız tepeye
bakan yerden geliyordu: “Kadın düşüyor.” Uçurumun kenarında asılı kaldım.
Arkama baktığımda; o an sadece: Ömrümün geri kalanında birilerine muhtaç olma
korkusu yaşadım. Ölmekten korkmuyorum. Kimi zamanlar ölüm bence kurtuluştur.
Birilerine muhtaç olmanın acısını taşıyamıyorum.
Uçurumun Kenarında |
Mimin en şahane sorusu gelmiş. Yerde 50 lira buldunuz,
ne yapardınız?
10 lirasını yine talih oyunlarına verirdim. Geri kalanını
harcardım. Şanslı günümüzden faydalanalım, değil mi?
Bir mimin sonuna daha geldik. Çıkalım kerevetin sonuna…
Herkese mutlu hafta sonları dilerim. Yaz nedeniyle
yazılar biraz ağırdan geliyor. Kusurlarımız için affola…
Bendende size bir mim daveti mevcut..::) http://www.renklipastasepeti.com/2015/08/blogger-mim-yazisi.html
YanıtlaSilVaktiniz olur da katılırsanız sevinirim.
Bir ara mutlaka uğrayacağım.
Silah ne güzel cevaplar,
YanıtlaSilmuhtaç olma korkusu bende de var,annemden dolayı olabilir:(
geçmiş olsun bi daha kaza maza gelmesin.
sevgiler
Amin. Cümlemize.
Silsen müze müdürü ol yaa :) hey Allahım ne işin var uçurumlarda yuvarlanıp gitcen yaa foto aşkına şekercim ya :)
YanıtlaSilöptüm komaaaacaaan <3<3<3
Ben de kocamaaaaaan öptüm. Fotoğraf beni yeniden yaratıyor sanki; bilmiyorum değişik bir dünya.
Silayyyyy aman iyi ki düşmemişsiin :)
YanıtlaSilŞükürlerrrr olsunnn.
Silharikasınnn
YanıtlaSilAneymmmm düşüyordun haaaa. Offff...
YanıtlaSilUcuz atlatmışsın arkadaşım....
Bu arada ben iyiyim, sadece tembelim o kadar :)
Nasıl mutlu oldum ama Nerdesin , iyimisin yorumunu okuyunca...
İyi ki tanımışım seni :)
Çok güzel bir yazı olmuşşş eğer benimde bloğuma uğrarsanız sevirimmm :)
YanıtlaSilhttp://mervediyebiri.blogspot.com.tr/
Safiyeciğim bıraktığımdaki gibi yine gülümseyerek açtım sayfanı :)
YanıtlaSilAllah korusun iyiki düşmemişsin..
Özlemişim yazılarını :)